Adıyaman’da yaşayan 6 yaşındaki B.B., felç geçirdikten sonra SANKO Üniversitesi Hastanesi’nde gerçekleştirilen başarılı tedaviyle sağlığına kavuştu. Küçük hastanın babası, kızının kolunda ve yüzünde uyuşma, konuşma bozukluğu belirtileri ortaya çıkınca vakit kaybetmeden sağlık kuruluşuna başvurduklarını söyledi.

Beyin damarlarında pıhtı tespit edilen küçük kızın, Adıyaman’daki hastanelerde müdahale edilemeyeceğini öğrenen aile, yapılan araştırmalar sonucu SANKO Üniversitesi Hastanesi Girişimsel Radyoloji Ünitesi’nden Doç. Dr. Mehmet Kolu ile iletişime geçti.

Ambulansla Gaziantep’e sevk edilen küçük B.B., hastanede yaklaşık bir saat süren anjiyo operasyonuyla tedavi edildi.

Baba B.B., “Kızımızın yüzünde felç, konuşma kaybı ve sağ kolunda hareket kısıtlılığı vardı. Operasyonun ardından kısa sürede toparladı, konuşması düzeldi, yüzündeki felç geçti. Başta Doç. Dr. Mehmet Kolu olmak üzere tüm ekibe minnettarız” dedi.

“Anjiyo Yöntemiyle Pıhtıyı Çıkarabiliyoruz”

SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Girişimsel Radyoloji Ünitesi’nden Doç. Dr. Mehmet Kolu, beyin damarları tıkanan hastalara 24 saate kadar müdahale edebildiklerini belirtti.

“Kasık veya kol damarından girilerek yapılan anjiyo yöntemiyle, beyin damarındaki pıhtıyı çıkarıyoruz. Bu işlemle ömür boyu felç kalma riskini büyük ölçüde azaltıyoruz” diyen Doç. Dr. Kolu, bu işlemlerin çocuklarda erişkinlere göre daha zor olduğunu ancak SANKO Üniversitesi Hastanesi’nde her yaş grubuna müdahale edilebildiğini söyledi.

Doç. Dr. Kolu, “Hastalarımızın üçte ikisi, inme geçirmemiş gibi normal yaşamına dönebiliyor” ifadelerini kullandı.

“İnme Sadece Yetişkinlerde Görülmez”

SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nörolojisi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Hasan Kılıç, inmenin sadece yetişkinlerde değil, çocuklarda da görülebileceğini vurguladı.

“Her yıl 100 bin çocuktan 2-3’ünde inme vakası görülüyor. Erken fark edilirse beyin dokusu korunabilir ve çocuk normal yaşantısına dönebilir” diyen Dr. Kılıç, ailelere şu uyarılarda bulundu:

“Yüzde kayma, konuşma bozukluğu, ani güçsüzlük, görme kaybı, dengesizlik ve bilinç değişikliği durumlarında vakit kaybetmeden sağlık kuruluşuna başvurulmalı. Doğumsal kalp hastalıkları ve enfeksiyonlar düzenli takip edilmeli, boyun travmalarından kaçınılmalı, sağlıklı yaşam ve yeterli su tüketimi önemsenmelidir.”