Yeme bozukluğu bir hastalık, dikkat edin

Diyetisyen Sevgi Sevmez, gazetemize yaptığı açıklamada yeme bozuklukları ile ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. Sevmez; “memleketimizde en sık karşılaşılanlar arasında tıkınırcasına yeme bozukluğu ve gece yeme sendromu bulunmakta” dedi.

Yayınlanma:
Güncelleme: 28 Ekim 2019 11:28
Yeme bozukluğu bir hastalık, dikkat edin

Yeme Bozukluğunun tanımını yaparak açıklamalarına başlayan Sevgi Sevmez; “Yeme bozuklukları, yetersiz ya da aşırı gıda alımı içerebilen, diğer yandan ruhsal etkilere dayanan ve fiziksel sonuçlara yol açabilen bir durumdur. Anoreksiya nervoza, bulimiya nervozave başka türlü adlandırılamayan yeme bozukluğu olmak üzere üç başlıca üç grupta incelenebilir” dedi.

GECE YEME SENDROMU TEHLİKE SAÇIYOR

Kahramanmaraş’ta özellikle gece yeme sendromunun fazla olduğunu belirten Sevmez, bunun ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini söyledi.

Sevmez; “Kısaca bahsetmek gerekirse anoreksiya nervoza beden yapısında ağır bir bozuklukla karakterize olan, zayıf olma adına sıklıkla ölesiye açlık sınırına getiren beden imgesinin bozulduğu bir durumdur. Bulumia  nervoza ise kişinin iradesini kaybettiği hissinin eşlik ettiği, yineleyen, büyük miktarlarda yeme atakları ve sonrasında kilo artışı yaşamamak adına arınma davranışı ile karakterize olan bir durumdur. Bulimiya nervoza ve anoreksiya psikolojik süreç anlamında birbirlerine çok yakındır fakat anoreksiya nervozada beden algısı neredeyse tamamen bozulmuşken yani kişi çok zayıf olmasına rağmen kendini kilolu hissedip besin tüketimini reddederek süreci ileri derecede zayıflıkla ilerletirken, bulimiya nervoza da durum biraz daha farklıdır; beden algısı normaldir, kişi kendini mevcut ağırlığında hisseder ve böyle olmaktan mutludur. Yeme konusunda kendisini sevdiği lezzetlerden alıkoyamaz ve tıkınırcasına yeme nöbetleri geçirir. Sonrasında ise arınma diye adlandırılan; günlerce aç kalma, laksatif ve veya diüretik kullanımı, uzun süreli ve ağır egzersizle süreci normal ağırlıkta sürdürür. Bulimiya nervoza'nın görülme sıklığı, anoreksiya nervozadan daha yüksektir. Başlangıç yaşı genellikle anoreksiya nervozadan daha geç, ergenliğin sonları ya da erken erişkinliktedir. Ayrıca bulimiya nervozaya sahip bireyler yeme bozuklukları konusundaki sorunlarını daha kolay kabullenir ve tedavi sürecine daha yatkındır. Diğer yeme bozuklukları arasında ise ülkemizde ve özellikle memleketimizde en sık karşılaşılanlar arasında tıkınırcasına yeme bozukluğu ve gece yeme sendromu bulunmakta. Tıkınırcasına yeme bozukluğunda birey normal hayatına devam etmekte ve buna ek olarak haftada en az 2-3 kez çok kısa bir süre içerisinde tüketmesi gerekenden çok daha fazla şey yiyip içmesiyle karakterize bir durumdur. Gece yeme sendromu ise gün içerisinde alınması gereken enerjinin akşamdan sonra alındığı ve bireyin tüm gün boyunca çokta bir şey yiyip içmeye ihtiyaç duymadığı durumdur. Bu her iki durumunda sonucu olarak obezite ve buna bağlı olarak diyabet, kalp ve damar hastalıkları, hipertansiyon gibi kronik hastalıkların görülme sıklığı artmaktadır” ifadelerini kullandı.

YEME BOZUKLUKLARININ NEDENLERİ NELERDİR?

Yeme bozukluklarının nedenleri ile ilgili açıklamalarda da bulunan Sevmez; “Yeme bozukluklarının aslında spesifik bir nedeni yok fakat özellikle medya ve toplumsal yapı zayıf olmayı özendirmekte ve buda anoreksiya ve bulimiya nervozanın görülme sıklığını artırmaktadır. Diğer yeme bozuklukları içinse süreç yanlış beslenme alışkanlıkları ve yaşam tarzı ile tetiklenebilmektedir” değerlendirmesini yaptı.

YEME BOZUKLUKLARINDA TEDAVİ SÜRECİ

Tedavi süreci hakkında önemli bilgiler sunan Sevmez,  açıklamalarının devamında şu ifadelere yer verdi; “Yeme bozukluklarının tedavisi konusunda kesinlikle doktor, diyetisyen ve psikolog eşliğinde süreç ilerletilmelidir. Bu anlamda diyetisyen rolü beslenme alışkanlıklarını geliştirme ve değiştirme konusunda bireyi bilgilendirmek ve sabırla sürecin takibini sağlamaktır. Özellikle anoreksiya da kilo alımı çok zor görülmekte ve tedavi süreci oldukça uzamakta. Bulimiya ve diğer yeme bozukluklarında ise süreç daha kolay ilerlemekte ve beslenme alışkanlıkları 6 ay 1 yıl içerisinde düzenlenmekte. Buna bağlı olarak birey sağlıklı beslenme alışkanlıkları ve yaşam tarzı kazanarak ideal kilosunda, bedensel ve ruhsal anlamda sağlıklı bir şekilde yaşantısına devam etmekte”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.