Yasal çerçevelerde öğretim!

Beyaz Tebeşir Türk Dili ve Edebiyatı Özel Öğretim Kursu Müdür Mehmet Dobooğlu, özel öğretim kurumlarının işleyişi, şartları ve mevzuata uygunluğu konularında gazetemize çok önemli açıklamalar yapıt.

Yayınlanma:
Güncelleme: 03 Ekim 2018 09:55
Yasal çerçevelerde öğretim!

Milli eğitime bağlı yasalar çerçevesinde oluş olan kurumları olduklarını belirten Dobooğlu; “Bizler özel öğretim kurumları olarak Milli Eğitim Bakanlığına bağlı yasalar çerçevesinde oluşumunu tamamlamış hazır etmiş, Bakanlığa bağlı onayını Bakanlıktan alan öğretmen atamalar Bakanlık tarafından yapılan her türlü açılış, çalışma izinleri Bakanlığa tabii kurumlarız. Fakat ismimizin başında özel olması ve Milli Eğitim Bakanlığında özerk bütçemizin olması, giderlerimizi kaydettiğimizin öğrencilerin ödediği ücretlerle karşıladığımızdan dolayı özel adını almış ve tamamen devlete bağlı ve denetlemesi devlete nezdinde olan kurumlarız” dedi.

Kamu kurumlarıyla özel öğretim kurumları arasında ki farkları dile getiren Dobooğlu; “Biz bir devlet okulu değiliz ya da devlete doğrudan bağlı kurum değiliz. Devlet okulları ilkokul, ortaokul öğrencileri hayata hazırlayan uzun vadede eğitim programı uygulayan kurumlardır. Biz özel öğretim kurumları olarak hayatın bir döneminde yer alan sınav gerçekliği ya da herhangi bir dersten eksiği olan öğrencinin eksikliğini tamamlama üzerine doğmuş, öğrencilerin zayıf olduğu derslerden takviye alacağı bir ihtiyaç neticesinde hâsıl olmuş kurumlarız” ifadelerini kullandı.

Artan kurs merkezlerinin gerekliliği ve fiziki şartlar konusuna da Dobooğlu; “Her zaman talep arzı doğurur. Öğrencilerin bir eksiği var. Ülkemizin bilimler konusunda ki ortalaması ve hatta Türkçe ortalamasına baktığımızda devletin yaptığı sınavda öğrencilerimizin ne kadarı yapmış ve başarılı olmuş istatistiklere bakıldığı zaman bu kurumların gerekliliği daha net bir şekilde anlaşılacaktır. Şuan da bu ihtiyaca cevap vermek üzere yasal olarak tanınan kurumlar özel öğretim kurslarıdır. Okulda yeteri kadar bilgi alamıyor ya da temeli zayıf olduğu takdirde bizler takviye yapıyoruz” sözlerine değindi. 01.09.2015’te dershaneler KHK ile mülga hale geldi ve kaldırıldı. Kapanan dershaneler ya temel liseye ya da özel öğretim kursları olma hakkı verildi. İlk etapta üç bilim grubu ve standartlar yönergesinde değişiklik yaparak, yani hem uyguladığı programlarda hem de fiziki şartlarda bir kısım değişiklikler görerek yasa düzenlendi. Özel Öğretim Kurumları Kanununda Standartlar Yönergesi var bunlar belli ölçülere sınırlandırıldı. Örgün öğretime devam eden öğrenciler ile mezun öğrenciler aynı katta ders göremiyor ve aynı zaman diliminde kursta bulunamıyor. Dersliklere de sınırlama getirildi. Her bilim grubuna en az ikişer derslik şartı getirildi. En önemlisi bir özel öğretim kursu bir bilim grubu dersi verebilir sınırlaması getirildi. Tek bilim grubunda sınırlama getirilmesi farklı uygulamaları doğruyor ve neticesi ortada” dedi.

Maliyet artışlarına ve kurs merkezlerinin güvenliğine de atıf yapan Dobooğlu; “Maliyetlerin artmasıyla kaçak kursculuk ve merdiven altı kurumları artırıyor. Hiç yasal olmayan apartman dairelerinde özel derse yönelmeleri birkaç öğretmenin bir araya gelip orada öğrencilere ders vermesi gibi kontrol dışı çalışmaları doğuruyor. Sosyal medya da inanılmaz derecede özel ders verildiğine dair sayfalar var. İstatiksel olarak bakıldığında Kahramanmaraş’ta 15000 öğrencinin dershaneye gittiğini biliyoruz lakin şuan ki uygulama doğrultusunda özel öğretim kurslarında ki öğrenci sayısı 5000’i bulmuyor. Geriye kalan 10000 öğrenci nerede. Son 5 yılda kurumlarla çok oynandı vatandaşta acaba kapandı mı kapanacak mı, legal mi illegal mi gibisinden bir algı oluşturuldu. Şuan ki özel öğretim kurumlarının hepsi TEM’den, KOM’dan ve savcılıktan her türlü sicil kayıtları çıkartılmışmış durumda ve onay verilmiş ve devletin yanında olan kurumlar. Deneme sınavı yapılacaksa bile kurucunun temiz kâğıdı isteniyor. Hali hazırdaki özel öğretim kurumlarının hepsi temizdir. Her eğitim öğretim sezonunun başlamasında büyüklerimiz tarafından özel öğretim kursları kapatılsın demesi insanlarda ister istemez menfi bir hava oluşturuyor. Bundan dolayı tamamen vergisini veren, istihdam yaratan, ülkeye katma değer sağlayan vatansever bu kurumlar zan altında kalıyor. Denetime açık, şeffaf, katma değer sağlayan bu kurumlardan ne olduğu belirsiz merdiven altı yerlere öğrenci kaymasına sebep oluyor. Her hangi bir olayı suiistimal etmek isteyen amaçlı kurumlar değiliz. Tamamen Milli Eğitime ve orta tabakaya hizmet etmek amaçlı kurumlarız. Şuanda yine ayakta kalma mücadelesi veriyoruz. Merdiven altı kurumların yanı sıra mevzuatlarla boğuşuyoruz. Bilim gruplarının değişmesiyle kendi binamızı kiraya vererek beş yeni bina kiraladık bunlar kurumlar açısından ekstra bir maliyet. Son uygulamayla 48 öğrenci derse giriyor bir istihdam oluşturuyor lakin ekstra maliyete sebep oluyor ve artan maliyetler ister istemez veliye yükleniyor. Biz istiyoruz ki maliyetler düşsün velinin üzerinden bu külfet kalksın” ifadelerine yer verdi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.