Türkocağı Caddesi Adını Nereden Almıştır?


Kahramanmaraş’ın Dulkadiroğlu İlçesinde yer alan Sümer Caddesi hakkında merak edilenler
Çukuroba Camii’nden Çocuk Bahçesi’ne çıkan caddenin adı olup Kayabaşı Mahallesi ile sınır çizgisini oluşturur.
Bölgede bulunan Kız Enstitü Meslek Lisesi’ne izafeten Enstitü Caddesi iken Belediye Meclisi’nin 4 Ocak 2012 tarih ve 2012/07 sayılı kararı ile değiştirilerek Türkocağı Caddesi olmuştur.
Caddeye ismi verilen Türk Ocakları, 1912 yılında İstanbul’da bir kültür derneği olarak kurulmuş ve Cumhuriyet döneminde Türkiye’de milli devletin oluşumuna katkıda bulunmuş bir örgüttür.
Amacı “Türk milliyetçiliği” olan Derneğin amblemi 1912’de kabul edilen cepheden görülen “Bozkurt” başıdır.
Türk Ocakları Derneği, II. Meşrıtiyet sonrasında Osmanlı Devleti sınırları içinde yaşayan azınlıkların Osmanlı Devleti’nden ayrılmak için kurdukları milliyetçi derneklere karşılık aynı sınırlar içinde yaşayan Türklerin haklarını korumak üzere kuruldu. Daha önce aynı amaçla kurulmuş ancak uzun süreli olmamış Türk Derneği (1908) ve Türk Yurdu Cemiyeti (1911)’in devamı niteliğinde bir kuruluştu.
20 Haziran 1911 tarihli toplantıda Türk Ocağı Kurucu Heyeti üyeleri şu şekilde tespit edildi: Mehmet Emin, Ahmet Ferit, Ahmet Ağaoğlu, Fuat Sabit (veznadar)
20 Haziran 1911’deki fiili kuruluşunun ardından Derneğin resmen kuruluşu 25 Mart 1912’de gerçekleşti.
Resmi kuruluştan önce derneğin ilk toplantıları Türk Yurdu Cemiyeti’nin yayın organı olarak Yusuf Akçura’nın sorumluluğunda çıkan Türk Yurdu Dergisi’nin idarehanesinde gerçekleşmişti. Maddi olanaklar elde edilince Beyazıt’ta Soğanağa Sokağı’nda bir müstakil bina Türk Ocakları Derneği’nin oldu.
Dernek Başkanı Ahmet Ferit’in Balkan Savaşı sonrasında Milli Meşrutiyet Fırkası adlı siyasi partiyi kurmak üzere başkanlıktan ayrılması üzerine 18 Mayıs 1913’te toplanan kurultayda Hamdullah Suphi (Tanrıöver) Bey büyük bir çoğunluğun oyuyla başkan seçildi.
İttihat ve Terakki Fırkası’nın tek parti iktidarı döneminde (1913-1918) diğer derneklerin kapatılmasına rağmen Türk Ocakları kapatılmayan üç dernekten birisi olarak çalışmalarını sürdürdü. İstanbul dışında şubeler (ocak) açıldı. 1913 Kongresinde 1200 olan üye sayısı 1918 kongresi yapıldığı sırada 2550’ye ulaştı; açılan ocak sayısı ise 35’i buldu.
Dernek, 1913’ten itibaren devrin Tük aydınlarının çoğunu bünyesinde topladı. Yusuf Akçura’nın yönetiminde 32 sayfalık bir forma halinde 15 günde bir çıkarılan Türk Yurdu Dergisi’nin yayımı, Türk Ocakları Derneği’nin yayın organı olarak devam etti, 1918’de değinin abone sayısı bine ulaştı. Selanik’te Genç Kalemler Dergisi’ni çıkaran ve aralarında Ziya Gökalp ‘in da bulunduğu kadro, şehrin Yunanlılar tarafından işgali (1912) üzerine İstanbul’a gelerek Türk Ocakları’na katıldı, Türk Yurdu Dergisi’nde yazmaya başladı.
“Halka Doğru” (1913) ve “Türk Sözü” (1914) adlı haftalık dergiler ve 1917’de çıkarılan “Yeni Mecmua”, Manastır’da çıkan “Yeni Fikir”, Üsküp’te yayınlanan “Yeni Mektep” gibi vilayet gazetelei Derneğin diğe yayın organları oldu. Türkçülük fikri doğrudan dernekle ilgili olmayan “Milli Tetebbular”, “Büyük Duygu”, “İktisadiyat Mecmuası”, “Yeni Mecmua”,”
Derneğin 1918 Kongresinde kadınların Türk Ocakları’na üye olarak kabul edilmesine karar verildi. Kadınlarla erkeklerin aynı salonda bir araya gelebildikleri toplantılar gerçekleşti. Devletin savaş politikasına destek verildi.
Türk Ocağı, Milli Mücadele döneminde (1918-1922) varlığını evrak üzerinde aralıksız sürdürdüyse de İstanbul’un işgali sırasında Ocak binasının da İngiliz askerleri tarafından basılıp işgal edilmesi (12 Mart 1920) üzerine çalışmalarına fiilen ara verdi. Ocaklılar Anadolu’ya geçerek Kurtuluş Savaşı’na destek verdiler ve TBMM hükümeti kurulduğunda ocağın merkezi Ankara’ya yerleşti.
İngilizlerce fiilen kapatılmasından önce Dernek, İzmir’in işgalini protesto etmek ve ulusal direnişi örgütlemek için çalıştı. İzmir’in işgalinden bir gün önce Redd-i İlhak Beyannamesi İzmir Türk Ocağı’nda kaleme alınmış ve Ocak’ta toplanan direnme taraftarlarınca Anadolu’ya duyurulmuştu. Mustafa Kemal’in önerisiyle İzmir’in işgalini protesto için İstanbul’da düzenlenen ünlü Fatih ve Sultanahmet işgalini protesto için İstanbul’da düzenlenen ünlü Fatih ve Sultanahmet mitinglerine Türk Ocakları öncülük etti. Son Osmanlı Mebusan Meclisi için gerçekleşen seçimlere Türk Ocakları başkanı Hamdullah Suphi Bey genel başkan oldu.
8 Ocak 1951’de Ankara Türk Ocağı şubesi açıldı. Halk evlerine verilen bina ve mal varlıklarının ocaklara geri verilmesi için çalışmalar yapıldı. 1954’te Dernek yeniden kamu yararına çalışan dernek statüsü kazandı. Aynı yıl Türk Yurdu Dergisi yeniden Ankara’da yayın hayatına başladı; 5. Sayıdan itibaren İstanbul’dan Ankara’ya nakli de kararlaştırıldı. Hamdullah Suphi’nin rahatsızlığı nedeniyle ocak genel başkanlığına Osman Turan seçildi.
1960 darbesinden sonra Milli Birlik Komitesi’nin kapatmak istediği Türk Ocakları’nın genel başkanlığına yeniden getirilen Hamdullah Suphi, kapatılmanın önüne geçti; 1966’daki ölümüne kadar genel başkanlığı sürdürdü.
Türk Ocakları, 1966’da ikinci kez genel başkanlığa gelen Osman Turan Yönetiminde 1971 Muhtırası’na kadar çalışmalarına devam etti. Bütün dernek çalışmalarının askıya alındığı askeri idare dönemi sona erdikten sonra Türk Ocakları 1975’te çalışmalarına devam etti. Genel başkanlığa Orhan Düzgüneş seçildi.
1980 askeri darbesi ile yeniden kapatılan Türk Ocakları, 1984’te tekrar faaliyete geçti. Orhan Düzgüneş yeniden başkanlığa seçildi. 1986’dan itibaren yeniden faaliyetlerine başladı. Bu tarihten itibaren Sadi Somuncuoğlu ve Nuri Güngör genel başkan oldu. Halen Ocaklar, Prof. Dr. Mehmet Öz’ün genel başkanlığında çalışmalarına dergi ve kitap yayınları, konferanslar, sempozyumlar, anma günleri ile devam etmektedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.