Tekinşen; “Vücudu koruma altına almak, sağlıklı beslenmekten geçer”

E-LİFE Güzellik ve Estetik Merkezi Koordinatörü Diyetisyen Nazlıcan Tekinşen, mevsim geçişlerinde dengeli ve sağlıklı beslenme konularında okurlarımıza önerilerde bulundu.

Yayınlanma:
Güncelleme: 29 Nisan 2019 15:11
Tekinşen; “Vücudu koruma altına almak, sağlıklı beslenmekten geçer”

Mevsim değişirken beslenme alışkanlıklarının da değiştiği buna bağlı bir takım hastalıkların meydana geldiğini vurgulayan Diyetisyen Nazlıcan Tekinşen; “Kış aylarının son günlerinde ilkbahar aylarının da ilk günlerindeyiz. Mevsim değişikliğinin ile birlikte halsizlik, isteksizlik ve yorgunluk hissi de kaçınılmaz oluyor ve bu sebeple Bağışıklık Sistemi her türlü saldırıya karşı var gücüyle savaşmak zorunda kalıyor. Özellikle havaların bir soğuk bir sıcak olması beraberinde soğuk algınlığı ve grip gibi hastalıkları da getiriyor. Bu tür hastalıklardan korunmanın en önemli yolu bağışıklık sistemini güçlendirerek vücudu koruma altına almaktır. Bunu sağlayabilmek ise sağlıklı beslenmeden geçer” dedi.

SU İLE HÜCRELERİNİZİ TAZELEYİN

Bağışıklık sistemini güçlendirmek adına besin tür ve gruplarının tüketim miktarlarını paylaşan Diyetisyen Tekinşen; “Yeterli sıvı tüketimi de önemlidir. Günlük su tüketimi ortalama 2 litre ve üstü olmalıdır. Yine antioksidan özelliği yüksek olan beyaz veya yeşil çaydan günde 2 fincan tüketebiliriz. Levrek, kalkan ve kefal balıklarının bol olduğu bir dönemdesiniz. Bu durum da mevsiminde taze balık tüketebileceğiniz ve bu sayede de bağışıklık sisteminizi güçlendirebileceğiniz anlamına geliyor. Balık çeşitlerinin içeriğinde bulunan OMEGA 3 yağ asitleri sayesinde bakterilerle savaşabilir ve bağışıklık sisteminize katkıda bulunabilirsiniz. Aşırı miktarda şeker tüketmenin vücuda olumsuz etkilerinden biridir bağışıklık sisteminizin bakterilere karşı savaşan mekanizmasını durdurmak. Yalnızca 75 ila 100 gram şeker tüketimi bile beyaz kan hücrelerinin bakterileri yok edecek gücünü azaltabiliyor. Bu nedenle doğal meyve suları, bitki çayları ve günde en az iki litre su içmeyi tercih ederek hücrelerinizi tazeleyebilirsiniz. Değişmekte olan mevsimle beraber vücudun mineral ve vitamin ihtiyacı da artmaktadır. Özellikle de C ve B vitaminlerini içeren meyve ve sebzeleri tüketmek büyük ölçüde önem taşıyor. Kefirin ve yoğurdun içeriğinde bulunan yüksek probiyotik sayesinde bağışıklık sisteminiz için faydalı oldukları yapılan birçok araştırma neticesinde belirtilmektedir. Bununla birlikte doğal antibiyotik olarak da kabul edilen probiyotik bağışıklık sisteminizi de korumaktadır” ifadelerini kullandı.

Sağlık beslenme önerilerinin püf noktalarına değinerek sporla desteklenmesini gerektiğini ifade eden Diyetisyen Tekinşen; “Günlük beslenmede kırmızı et, tavuk, balık ve bol miktarda omega-3 yağ asidi içeren ceviz, fındık, badem, fıstık gibi yağlı tohumlar mutlaka bulunmalıdır. Ayrıca haftada 2 defa somon, ton, uskumru, sardalye gibi omega-3 bakımından zengin balıklar tüketilmelidir. Süt, yoğurt, ayran, kefir gibi süt grubunu hem probiyotik içermesinden dolayı hem de kalsiyum içermesinden dolayı mutlaka günde 2 porsiyon tüketilmelidir. Probiyotik ürünler bağışıklık sisteminin iyi çalışması, bakterilerden korunma, besinlerin sindirimi ve emilimi için gereklidir. Hastalıklardan korunmak için çok fazla miktarda C vitamini içeren meyve tüketimini artırmanıza gerek yok. Günlük 300-400 gram yani 3-4 porsiyon meyve tüketimi hastalıklardan korunmak için yeterli olacaktır. Spor yapmak metabolizmanızı hızlandırır. Mevsim geçişlerine adapte olmaya çalışan vücudunuza dost olur. Her gün 30-40 dakikalık orta tempolu yürüyüşler bedeninize yapacağınız en büyük iyilik olacaktır” diyerek sözlerini sonlandırdı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.