KABAKÇI: ŞEHİRLER, SAĞLIKLI ORTAMA DÖNÜŞMELİ

Kahramanmaraş Belediye Başkan Yardımcısı Cevdet Kabakçı: ‘Şehirler, sağlıklı ortama dönüşmeli.’ dedi.

Yayınlanma:
Güncelleme: 14 Temmuz 2020 12:51
KABAKÇI: ŞEHİRLER, SAĞLIKLI ORTAMA DÖNÜŞMELİ

 Kentsel dönüşüm nedir? Şehirleşme ve şehirleşme bilinci nasıl oluşur?

Bir şehri yaşanmaya değer kılan şey, şehrin insanlarının bağlı bulunduğu değerlerle şehrin, üzerine bina edildiği değerler arasındaki uyumdur.

Şehirleşme mekansal anlamda, şehre göç ederek, şehirde oturmaya başlayan nüfusun şehrin belli bir yerinde yaşama kararını değiştirmeden sürdürmektir.

Şehri benimsemenin en önemli boyutu ekonomik olarak şehirde yaşayanların işçisini şehre ait işlerden sağlamasıdır.

Şehirleşmede ilk husus, şehre gelen nüfusun, şehirde yaşamaya karar vermesidir. Şehirde kalabilmenin ilk şartı kişilerin geçimlerini sağlayacakları bir iş sahibi olmalıdır. Bu olay geleceğinin şehirde olduğuna inanmasını sağlar. Daha sonra sosyal aktiviteler karışır. Şehre ait gelişmeleri yaşar. Sivil toplum birliklerinde yer alır. Aidiyet duygusu gelişir.

Şehre ait olma bilinci son derece kapsamlı uzun soluklu, birkaç on yıl sürecek bir süreç gerektirir. Yapılan tespitlerde yıllarca bir şehirde yaşayıp kendini o şehirli hissetmeyenlerin çok olması belediyeleri  çalışma yapma konusunda fikir vermektedir.

Kentsel Dönüşüm Türkiye’nin gündemi. Önümüzdeki 30-40 yıllık dönemde ülkemizin nüfusu 85-90 milyona ulaşacak. Bu nüfusun 70-75 milyonu şehirlerde 10-15 milyonu kırsal alanlarda yaşayacak. Şehirlerimizin alt yapıları yetersiz, sosyal donanım gayri sıhhi yaşam kalite ve standarda düşük. Kaçak yapı ve gecekondular çirkin görünüm arz etmektedir. Bu gün 13 milyon insan gecekonduda yaşamaktadır. Bu durum ülke insanımızın sağlığını ve geleceğini tehdit etmektedir. Ülkemizde ve şehrimizde istihdam sağlayan sanayi yatırımları yanlış yerde yapılmakta bu vesile ile çevresindeki gecekondulaşma kaçak yapılaşma artmakta. Şehrimizdeki; Aksu mahallesi, Genç Osman, İstasyon, Karacasu,Barbaros, bölgeleri gibi.

Sanayi Bakanlığımız organize sanayi yerlerini seçerken dikkatli davranmalı. Kaçak yapılaşma ve sanayi bölgesi kirliliğinin önüne geçmelidir.

Şehirler, sağlıklı ortama dönüşmelidir. Bu sorunların çözümü için uygulama programlar bir plan dahilinde yapılmalı. İnsanlarımız zenginleşmesi sağlanarak, finansman sıkıntısı giderilmeli.

“Afetlerle mücadele “yara sarma” yerine ‘‘yara almama’’ anlayışına geçilmelidir. Çağdaş şehirler kurulmalıdır.

Kahramanmaraş’ta kentsel dönüşüm yapılmalımı. Belediyemizin projeleri nelerdir?

Ülkemizin büyük bir kısmı 1. Derecede deprem bölgesindedir. Son yüzyıllarda ortalama her sene 1 adet yıkıcı deprem yaşanmıştır.  Bu depremlerde birçok insanımızı kaybettik. 1999 yılındaki Adapazarı,Gölcük depremi 2011 yılındaki Van depremi, maddi, manevi insanımızı üzmüş, travma yaratmıştır. Şehirlerimizin yapı stoğu eski, niteliksiz ve çürüktü. Ruhsata aykırı ve standartlara aykırı birçok yapı bulunmaktadır. Kentsel dönüşüm projeleri öncelikle hemşehrilerimizin rahat ve huzurlu yaşayabilecekleri yaşam alanları oluşturmaya yönelik olmalı. İşin özü insan canıdır. Devletin temel görevi vatandaşlarının can ve mal güvenliği korumaktır. 1950 yılından sonra köyde kente göç hızlı, plansız sağlıksız yapılan oluşturmuş. Kaçak yapılar, gece kondular, estetikden uzak niteliksiz güvensiz yapı stoğu olunmuş. Şehrimizi doğal kültürel tarihi pek çok yapısı zarar görmüş. Geçmişte Kahramanmaraş kurtuluşunda zaten ahşap ve karkir yapı olan şehrimizin yarısı yakılıp yıkılmıştır.

Bu kapsamda, şehrimizin tarihi yapıları, onarılmaya çarşıları, hanları, hamamları camileri restore ediliyor. Doğası estetiği olan bir marka kent oluşuyor. Kentsel dönüşümü hızlandırmak için çıkarılan kanun ve yönetmelikler şehrimizde kentsel dönüşümü hızlandırdı.

Büyük bir kent meydanı olmayan Kahramanmaraşımızda, kent meydanı oluşturma çalışmaları hızla devam ediyor. Ulu cami, Atatürk Meydanı, Arasa Camii arasında. Kentsel dönüşüm yaşanıyor. 1980 yılında hayata geçirilen şehir planı, mevzi imar planları ile desteklenmiş. Yenı yılda ise kentimizin yeni imar planı bitirilecek. Kentimize 30 yıl hizmet edecek plan hayata geçecektir.

Bu dönem içerisinde şehrimizin doğusunda Doğukent, batısında Boğaziçi, kuzeyinde Esentepe ve Güzel Evler gibi toplu konut bölgelere hayata geçerek, kaçak yapılaşma büyük ölçüde önlenmiş. 2013 yılında şehrimizin doğu ve batısında yeni toplu konutlar Belediyemizin önderliğinde hayata geçecektir. Toki idaremiz bu dönem içinde, Saçaklızade ve Karacasu da olmak üzere çağdaş konutları insanımızın hizmetine sunmuştur. Toki önümüzdeki zaman diliminde kentsel dönüşümde yeni alanlar oluşturmalı belediyemiz ile birlikte Barbaros mahallesinde kentsel dönüşümü gerçekleştirmelidir.

3-Büyük şehirle birlikte köy ve beldelerde kentsel dönüşüm yapılmalı mı?

Kentsel dönüşüm yerel yönetimlerin öncülüğünde merkezi yönetimin desteğinde kamu kaynaklarını kısıtlı ölçüde kullanarak. Piyasa canlandırılmalı, özel sektör teşvik edilmeli. Kat irtifası yükseltilmeli. Özel ve iç dış finansman imkanları geliştirilerek kentsel dönüşüm projeleri hayata geçirilmeli.

Gece kondu ve kaçak yapılaşma sadece yerel yönetimlerin gayretleri ile çözülemeyeceği açıktır. Bu gün kentsel dönüşüm, projeleri artık bir devlet politikası haline gelmiştir.

Köylere kentsel dönüşüm yapılmalı?

Kentsel mekan veya yapılar ile ilgili olarak; değerliyse “Kentsel Koruma” zorunlu ise” Kentsel dönüşüme şehir, kaza, kasaba, köy , oba için ihtiyaç vardır.

Kentsel dönüşüm genellikle keyfi olmayan hallerde mecburen gerçekleştirilen bir eylemdir. Elde edilecek faydaların hatırına uygulama esnasında tüm paydaşların katlanmaya razı olunması gereken bir süreçtir.

Kentlerimizde, köylerimizde, büyük şehirlerimizde mahalle olan köylerimizde, zamanla ortaya çıkan zorluklar ve ihtiyaç nedeniyle varlıklarını dönüştürerek sürdürmektir. Tartışmamız gereken konu. Bu sürecin nasıl yönetileceğidir.

Özel sektör kentsel dönüşüme katılmalı mı?

Kentsel dönüşümün bir tedavi aracı olduğu kabulünden hareketle; çeşitli hastalıkların tek tedavisi olmadığı gibi, çeşitli kentsel sorunlarında aynı kentsel dönüşüm yöntemi ile giderilmesi mümkün değildir. Her tedavi yöntemi gibi kentsel dönüşümünde olumsuz yan etkileri vardır. En az yan etkisi olan yöntem bulunmalı. Özel sektör içinde teşvik edici imar planları yapılmalı. Yerel yönetimlerce, çarpık ve yıpranmış bina ve binanın grupları tespit edilmeli yıkılmalı büyük parseller oluşturulmalı.

Özel mülkiyete ait olan alanların dönüşünde imar haklarında artışlar gerçekleştirilmelidir. Dönüşümün etkileyeceği insanların desteğini almalı dönüşümden etkilenecek insanların onayını alacak projeler tercih edilmelidir.

Belediyeler kentsel dönüşüm konusunda;

Sivil toplum örgütleri ile bir araya gelmeli, halkımızın alım gücünün artması kentsel dönüşümün hızlanmasında, en önemli etkenlerden biridir. Semt sakinleri bilgilendirilmeli. Kentsel Dönüşüm ve gelişim proje alanları ilan edilmeli. Malikler güven duymalı, maliklerin mülkleri takasa yatkın değilse üret-aktar, boşalt,tekrarla yöntemi uygulanmalıdır.

“Üret-Aktar-Boşalt Tekrarla” yöntemi

Dönüşüme tabii tutulacak olana yakın, zemin yönünden yerleşime uygun kamu arazilerinin, mevcut plan fonksiyonuna bağlı kalmaksızın dönüşüm amacına ödünç olarak tahsis edilmesi bu arazilerde üretilecek bina stokunun, öncelikle dönüşüme tabii tutulması gereken alanlardaki mülk sahipleri ile bina bazında uzlaşarak takas edilmesi gerekir.

Kentsel Dönüşüm;

Kentsel dönüşümü hangi ilkeler gözetilerek uygulanmalı bütünlüklü olarak işletilmelidir. Kentsel dönüşümde şehirler nasıl kurulur. Şehirlerde neler yer almalı? Kentsel dönüşümde hangi adımlar atılmalı? Yenilenen bölgeler hayat ve binalarıyla nasıl bir imge olmalıdır.

Kentsel dönüşümün aktörleri yalnız mühendis ve mimarlar olmamalıdır. Aktörler tüm kesimlerden seçilmeli. Bu grupta sosyolog, sanat tarihçileri, coğrafyacılar, edebiyatçılar, öğretmenler, ilahiyatçılar, psikologlar, ev kadınları, muhtarlar, imamlar ve sivil toplum örgütleri, odalar, sendikalar, dernekler, vakıflar yer almalıdır.

Kentsel dönüşüm Mimari ilişkimiz nasıl omalı?

İnşa edilecek yapıların mimari üslubu en az binaların sağlamlığı kadar önemlidir. Ülkemizde yapılan kentsel dönüşüm uygulamalarının kendi şehir mimarimiz doğrultusunda yeni çizgiler, yeni üsluplarla iş görmesi acildir. Mimar Sinan’dan günümüze derin, etkili, estetik, güçlü bir mimari geleneğimiz mevcuttur. Kentsel dönüşümde tarihi geleneklerimizden beslenmeliyiz. Her şehrimizin tarihi ve yerel mimari kimliği önemsemeliyiz. Tek tip dayatmaktan vazgeçmeliyiz. Farklı boyutlarda ve biçimlerde evler yapmalıyız.

Kent bilinci; kentsel dönüşümde şehir bilincinden hareket etmelidir. Şehir üzerine düşünmek, şehirlilik, kentlilik durumları ile araştırmalar yapmak, ilgililerden uygulanmalara dönük bilgi almak onlara danışmak, insanların şehirlerini sevmelerini bağlanmalarını sağlayacak enstrümanlar oluşturmak, etkili bir şehir bilinci oluşturmak, bu bilinçten sonra kentleri dönüştürmek işine başlanmalıdır.

Her şehrin kendine özgü yapısal unsurları ve kimliği vardır. Tarih, coğrafya, hayat, yaşantılar, mekansal özellikler kentlerin kimliklerini oluştururlar. Dağ, ova, ırmak, deniz, göl; tarihsel geçmiş, şahsiyetler, iktisadi yapılanma, mimari oluşum kentlerin kişiliğini ve kimliğini var eder.

Kentsel dönüşümde Türk-İslam ev geleneğinin değerleri, üslupları, ilkeleri gözetilerek evler, binalar yapılmalıdır. Mimari biçimleri, gerekse toplumsal ve kültürel yönleriyle evlerin hayatın ve kentin özeti olduğu unutulmamalıdır. Sağlam, güzel, işlevsel evler yapılmalıdır.

Mahalle ve sokaklar kentsel dönüşüm çalışmalarının önceliği olmalıdır. Mahalle ve sokaklar ortadan kaldırılmamalı. Mahalle havasını yaşatacak yapılar, araçlar bulunmalı; sokak kültürü canlı kalmalı.

Mahallelinin bir araya gelmesi, birbirlerini görmeleri ve selamlaşmalarına imkan sağlayacak kentler inşa edilmeli. Sıra ve yanyana evler yaparak, sokaklar oluşturulmalı. Gerekirse çıkmaz sokaklar bile oluşturulabilir.

Şehir halkının, yaşlıların, gençlerin, çocukların, birbirlerini gördüğü mekanlar oluşturulmalı. Böylece sokak kültürü yaşatılmalı, insanlar, yaşadıkları yerde sohbet edebilmeli. Bundan dolayı birbirleri ile karşılaşıp, hemdem olacakları mekansal oluşumlar inşa edilmelidir.

Kentsel dönüşümde cami, mescitlere önem verilmelidir. Cami ve mescitler vatandaşlarımızın rahat ulaşabileceği yerde mesafede olmalıdır. Yaşlılarımız camiye yürüyerek gidişlerini neredeyse imkansız hale getiren örneklerden vaz geçilmelidir. Bundan dolayı büyük camilerin yanında, küçük mescitlerde yapılmalıdır.

Çarşılar kentsel dönüşümde önemsenmeli, mahalle aralarında dükkanlar oluşmalı. Bunlar, bakkal, terzi, kitapçı, butik gibi esnaflar hizmet verebilir. Halk esnafla yüz yüze gelmeli, halk esnafla buluşmalı.

Kentsel dönüşümün aşamaları nasıl olmalı;

Mahalle kütüphaneleri, kurulmalı, estetik, kullanımlı okuru kendine çeken kütüphaneler olmalı.

Çeşmeler toplumsal kültürümüzün değerleridir. Bu bakımdan güzel mimari üslupta çeşmeler donatılmalı.

Mezarlıklarımız görünmez yerlerde olmamalı. Hayatı ve çalışmayı öne çıkaran, ölümü unutturan tavır değişmeli. Kentsel dönüşümde, mezarlıklar merkeze yakın inşa edilmeli çünkü mezarlıklar hayatı ve ölümü, hayatta kalanlarla ölenleri buluşturan, hayatın ölümü unutmamasını sağlayan kutsal mekanlardır.

Mahalle konakları, taziye evleri, kültür merkezleri, parklar, spor alanları, spor salonları oluşturulmalıdır.

Kentsel dönüşümün insani, bütünlüklü, sağlam işlevsel yaşanabilir. Güzel, estetik şehirler kurmalı. Kentsel dönüşüm kendi toplumsal ve kültürel değerler ışığında, var olan kent kültürümüz, vizyonumuz tecrübemiz, geleneğimiz çevresinde olmalıdır. 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.