Hüseyin Yılmaz

Hüseyin Yılmaz

HAYAT

Peygamberimiz Muhammed Mustafa (sallallahu aleyhi ve sellem) bir hadîs-i şerîfinde:

“İman da gönüller de zamanla yıpranır; imanınızı lâ ilâhe illâllâh diye diye yenileyiniz.” buyuruyor.

İmanlarımızın, aşk, şevk ve heyecanlarımızın zaman zaman tazelenmesi lâzım. Bunun için çok kitap okumalıyız; güncel olayları dikkat ve ibret gözüyle takip etmeli, fikir yazılarını, büyük yazarların mühim makalelerini iyi takip etmeli, her sabah kendi kendimize, “Bugün Allah için ne yapabilirim, ne gibi hayırlı işler, sevaplar kazanabilirim?” diye sormalıyız...

Namaz, zikir, Kur’ân-ı Kerîm kıraati gibi ibadetlerimizi, tadını çıkara çıkara, özene özene, tefekkür ve tedebbür ile aceleye getirmeden, hakkıyla îfâ ve edâ eylemeliyiz...

Fakirleri, düşkünleri, zavallı ve mazlumları aramalı, bulmalı, teselli etmeli, maddeten desteklemeli, gönüllerini yapmalı, dualarını almalıyız...

Hastahaneleri, yetimhaneleri, evde yatan hastaları dolaşmalı, yoklamalı, dertlerini paylaşmalı, tedavilerine yardımcı olmalı, bize candan dua etmelerini sağlamalıyız; Allahu Teâlâ’ya bize verdiği sıhhat ve afiyet, sağlık ve sağlamlık için çok şükürler eylemeliyiz...

Özellikle Cuma günleri, olmazsa mümkün olan tatil zamanlarında, vefat etmiş büyüklerimizin, yakınlarımızın, dostlarımızın kabirlerini ziyaret etmeliyiz, onlara hatimler, Yâsînler, Tebârekeler vs. okumalıyız. Çünkü onların da diriler, yaşayanlar kadar sevgiye, duaya, ziyarete ihtiyaçları vardır. Ölüm her şeyi kesip, koparıp, bitirmiyor; dostluklar, yardımlar, ilişkiler, ihtiyaçlar devam ediyor, hatta daha da artarak, safileşerek, hasbileşerek, güzelleşerek...

En mühim, en sevaplı, en faydalı, en güzel işlerimizden biri de dostlarımızı, arkadaş ve kardeşlerimizi, mü’minleri, hatta hayvanları, bitkileri sevmek, korumak; onlarla iyi ilişkilerimizi en yüksek düzeyde sürdürmek, geliştirmek, ülfet etmek, gönül almak, yardım etmek, sevindirmek... Tüm ümmet-i Muhammed’in hayrını, iyiliğini, salahını, felahını, necatını istemek, bunun için olanca gücüyle çalışmak, uğraşmak, yorulmak, masraf eylemek, fedakârlıkta bulunmak...

 

YOLUMUZU AYDINLATANLAR

Eğer yerdeki ağaçlar (birer) kalem olsa, deniz de (mürekkep olsa), ardından yedi deniz ona (katılıp) yardım etse yine (bunlar tükenir de) Allah’ın kelimeleri tükenmez. Şüphesiz Allah mutlak galip, mutlak hüküm ve hikmet sahibidir. ( Lokman /27)

HZ. ÖMER (RA) BUYURDULAR Kİ:

           

“Ölümü çok iste ki sana hayat bağışlansın”

 

“”Mal, infak etmeyende; Silah, kullanmayanda; Görüş, kabul edilmeyende olursa işler bozulur.”

 

“Allah gecenin ibadetini gündüz, gündüz ibadetini gece kabul etmez. İbadet vakitlerinin değiştirilmemesini, her ibadetin vaktinde yapılmasını ister”

 

İnsandaki güzel hasletlerle ilgili olarak ise Hz. Ömer radiyallahu anh şöyle buyuruyor:

“Akıllılığın en üst derecesi, Allah’a karşı sorumluluk bilincinde olma, acizliğin en aşağısı ise doğru yoldan sapmadır”

 

“Şu dört özelliği taşıyan kişi Allah’ın iyi kullarındandır: Tevbe edene sevinen, günahkârın bağışlanmasını dileyen, kötüye ıslahı için dua eden, iyiye yardımda bulunan”

 

“Niyetinizi, kaldığınız mekanı, gizli düşünce ve durumunuzu, yiyeceğinizi iyileştirin. Çünkü Allah kendisine karşı sorumluluk bilincinde olanlarla ve iyilik edenlerle beraberdir”

 

YAŞAYAN KUR’AN: Hz. MUHAMMED(SAV)

O’NDAN (SAV) BİZE

 

  • Ömer ibn-ül Hattab (Allah Ondan razı olsun)’den şöyle dediği rivayet olunmuştur. Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem)’den umre yapmak için izin istedim, izin verdi ve: “Kardeşciğim bizi de duadan unutma”, buyurdu. Onun bu sözüne karşılık bana dünyayı verseler bu kadar sevinmezdim 

                 (Ebu Davud, Vitir

23, tirmizi, Deavat 109)

  • Yine İbni Ömer (Allah Onlardan razı olsun) şöyle demiştir: Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) Hac ve Umre’den dönerken her yokuş ve yüksek yere çıktığında üç kere “Allahüekber” der, sonra: “Allah’tan başka ilah yoktur, onun ortağı yoktur, mülk onundur, hamd ona mahsustur, onun her şeye gücü yeter. Artık dönüyoruz, günahlarımızdan tevbe, Allah’a ibadet, secde ve hamd ederiz. Allah verdiği sözü yerine getirdi, kuluna yardım etti ve o kudretiyle düşman ordularını hezimete uğratıp perişan etti” buyururdu. (Buhari, Cihad 158)
  • Yine Ebu Hureyre’den bize bildirildiğine göre Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu: “İki umre arasında işlenecek günahlara sonraki yapılan umre keffarettir. Kusursuz yerine getirilen makbul haccın karşılığı ise ancak cennettir.” (Buhari, Umre, 1; Müslim, Hac, 437)

 

Bu köşenin içeriği  SON PEYGAMBER PLATFORMU’ nun (www.sonpeygamber.im/)  katkılarıyla, KUR’AN’IN ANLAMIYLA BULUŞMAK  PLATFORMU tarafından hazırlanmıştır. Ayet mealleri Hasan Tahsin  Feyizli'nin  Hazırladığı Feyzü'l Furkan Açıklamalı Kur'an-ı Kerim Meali’nden alınmıştır.   Ayet meallerinin tamamına www.kuran.global  ses dosyalarına www.akradyo.net adreslerinden ulaşabilirsiniz.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.