Tarihimizin son ve en sıkıntılı dönemi şu geçirdiğimiz yüz yıllık süreç belki de. Bu süreci iyi anlamak gerektiği müteaddit defalar yazanlar ve konuşanlar tarafından söylenegelmiştir. İşte bu kavrayışın kıvılcımlarının ve kıpırtılarının hissedilmeye başladığı bir dönemin kapılarını aralıyor gibiyiz. Bir zamanlar tüm askeri ve sivil bürokrasisini batı mukallitliğini maharet sanan zavallıların ve bunların uşaklarının doldurduğu ülkem, şimdilerde batının tüm vaveylasına rağmen kendi göbeğini kendi keser hale gelmiş durumda. Öğle yemeğine gider gibi cenke giden bir milletin önünde durabilecek bir gücün olmadığı aşikar. Muktedir görünenlerin yalvarırcasına yazdıkları mektupların havada uçuştuğunun görüldüğü bu süreç, başını dimdik göğe yükseltmiş ve yeniden cihan hakimiyetinin akıllarda ve gönüllerde mümkün olacağının tescillenişinin ayak sesleridir!

Amerikan özentisi mukallitlerin efendilerinden bir telefon almadan tuvalete dahi gidemediği bir dönemden, Amerika’ya rağmen operasyon yapan ve bunu da hakkıyla ifa eden adamların söz sahibi olduğu bir döneme doğru gidiyoruz.

Bakın geldiler, istediklerimizi verdiler ve terörü ve terör örgütlerini desteklediklerini izhar edip gittiler. Dünkü olaydan çıkan sonuç; Türkiye’nin operasyon zoruyla istediğini almasıdır. Aynı zamanda Amerika’nın terör örgütü adına Türkiye ile masaya oturacak duruma gelmesidir. Bunlar gelecek yıllar adına müthiş diplomatik ve askerî başarılar.

La galibe illallah deyip sefere çıkan ve Allah’ın şahitliğini de sonuna ilave edecek kadar inanmış ve gözünü karartmış yüreklerin varlığını yaşıyoruz.

Gözünü daldan ve budaktan sakınmayan, cepheye giderken dilinde Kur’an ayetleri ile nusretin yalnızca Allah’tan olduğunu bilen bir vakar ve izzet ile hareket eden bir asker var şimdi.

İstikamet Kızılelma derken yüreğinden nelerin geçtiği aşikar olan bir Mehmetçik var şimdi.

Yeryüzünde son mazlum da zalimlerin pençesinden kurtulmadan, bana uyku haram diyen bir ordu var şimdi.

Ve tabi ki bu ordunun bir de komuta kademesi var, başkomutanı var.

Sırf namaz kıldığı için, eşi başörtülü olduğu için başarısına ve vatanseverliğine bakılmaksızın ihraç edilenlerin olduğu bir ordudan, bu gün görünen duruma geldik kısa zamanda.

Hamd ediyoruz. İmanın nelere imkan verdiğini görüyor ve iftihar ediyoruz.

Özetle, bizde bu azim ve kararlılık olduğu müddetçe, içimize tefrika girmediği müddetçe, hainlerin oyunlarına gelmediğimiz müddetçe, bir operasyon bitecek, başka bir operasyon başlayacaktır.

Yaşadığımız coğrafya ve tarihten sırtımıza yüklenen misyon, bize oturmayı ve yerinde saymayı haram kılmıştır. Bu ülkede yaşayıp, rahat oturmayı düşünen ve ümit edenler, boş hayal peşindedirler. Zira, muktedir olmadığımız ve aleme nizam vermediğimiz müddetçe bizi hiç rahat bırakmayacaklar.

Allah, şuurla yaşayan, şuurla cihad eden ve şuurla şehadete erenlerden eylesin!

“Surda bir gedik açtık mukaddes mi mukaddes,

Ey kahpe rüzgar! Artık ne yandan esersen es.”