Öngörülerimiz yetersiz kalıyor

46 Çınar Kırtasiye Yönetim Kurulu Üyesi Zehra Numanoğlu, ekonomik daralmanın etkileri ve Odun ambarı, hal bölgesi sorunlarına ilişkin gazetemize açıklamalar yaptı.

Yayınlanma:
Güncelleme: 07 Ekim 2019 10:41
Öngörülerimiz yetersiz kalıyor

Ekonomik etmenlerin sektöre etkileri konusunda açıklamalar yapan 46 Çınar Kırtasiye Yönetim Kurulu Üyesi Zehra Numanoğlu; “13 yıla yakın bir süredir toptan kırtasiye sektörü üzerine faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Yaşanan ekonomi alanında ki sarsıntı dolayısıyla şuan sorunlar yaşıyoruz. Yansımaları halen devam ediyor. Geçtiğimiz yıl insanlar döviz kurunun yüksek olmasından dolayı ciddi korkular yaşadı. Satışlarda ve tahsilatlarda sorunlar meydana geldi. Enflasyon dolayısıyla alım gücü düşmesinden kaynaklı alımları düşürdüler. Bu sebepten ötürü sektör gayri ihtiyarı etkilendi. Yani yerel bakkalların, yerel marketlerin yerlerini büyük market zincirleri aldığı için oralarla rekabet etmek zorunda kalındı. Mesela, biz 1 kamyon malzeme alıyoruz, zincir marketler yani tüm Türkiye genelinde bayilikleri olan marketler 100 tıra yakın malzeme alıyor. Bizim toptan aldığımız fiyatlarda perakende satış gerçekleştirdiler. Bundan dolayı rekabet etme şansımız en aza geriledi. Ne kadar etkili oldular derseniz bence etkili olamadılar çünkü çok cüz’i ürünler geldi, ciddi anlamda çeşide giremediler eksikleri de oldu ve bu bizi de etkiledi. Bizden oraya gidip alışveriş yapmak isteyen müşterilerimiz tekrar bize gelip alışveriş yaptılar. Kırtasiyeciler bir takım sıkıntıları olduğunu belirtti fakat yine de satışlarını yaptı. Fakat döviz kurlarından dolayı sorunlar oldu. Doların iniş çıkışından dolayı fiyatlar sürekli değişkenlik gösterdi. İstikrarsızlıktan meydana gelen güvensizlikler oluştu. Mesela, inşaatlarını kapatan oldu, büyük firmaların birçoğu konkordato açıkladı. Ortalık çok sıkıntılı durumda. İnşallah bizim evlatlarımız daha iyi şartlarda yaşarlar. Fakir daha da fakir, zengin daha da zengin oldu bu dönemde. Sıkıntılardan dolayı biz geriye gittik, gerilemeye devam ediyoruz. Şuan itibariyle hiçbir acil eylem planı düşünmedik. Merdivenlerin basamaklarını hızlı hızlı çıkmıyoruz da yavaş yavaş çıkıyoruz. Mesela bir malzemeden 10 koli yerine 2 koli alıyoruz. Ben anca bunu satabilirim benim gücüm buna yeter düşüncesiyle adım atıyoruz. Ayağımızı yorganımıza göre uzatarak temkinli bir şekilde yol kat ediyoruz” dedi.

ALT YAPI BİRÇOK MAĞDURİYETE SEBEBİYET VERDİ.

Hal bölgesinde olan eksikliklerin mağduriyetler doğurduğunu belirten Numanoğlu; “Altyapının yetersiz olmasından dolayı sel baskını meydana geldi ve bu sel baskınından birçok işletme etkilendi. Elimizden geldiğince destek olmaya çalıştık. Bir diğer sıkıntı burada bir akıllı kavşak yapıldı, bir tarafta köprülü kavşak yapılıyor ve trafik alt üst oldu. İşletmemize gelirken Kayseri çevre yolunu kullanıyoruz. 5 dakika sürmesi gereken yol bugün yarım saat zaman kaybına sebebiyet veriyor. Akıllı kavşak yapıldı ama bunun ne demek olduğunu bilmeyenler var ve yoldan aniden çıkabiliyorlar. Bunun eğitiminin verilmesi ve trafik kültürünün aşılanması gerekiyor. Çalışmada bir tarafı yapıp diğer tarafı sonra yapılabilirdi. İki tarafın inşaatı aynı anda başlaması tıkanıklığa mahal veriyor ve maddi hasarlara yol açıyor. Fakat o yollar kullanmak zorundayız. Alternatif yollar üretilmesi gerekiyordu, her gün kaza oluyor. Çünkü dikkatsizlik ve tutarsızlık var. Yayalara verilen geçiş üstünlüğünde suiistimal var buna yeni düzenleme getirilmesi gerekiyor. Hal böyleyken büyük zaman kayıplarına yol açıyor” ifadelerini kullandı.

SÜRECİ UZAYAN ÇALIŞMALAR TİCARETİMİZİ OLUMSUZ ETKİLİYOR

Yapılmakta olan projelerin sürecinin uzaması ticari faaliyetleri olumsuz etkilediğini vurgulayan Numanoğlu; “Trafiğin aksaması, yolların kapanması ister istemez ticaretimizi etkiledi. Yollar çok kötü, park sıkıntıları var. Yolların yanına iki, üç sıra araç park ediyorlar. Bu yüzden gelen araçlar geçmekte zorlanıyor. Yayalar için yollar yapmışlar parke taşlarıyla fakat üzerinde yürümekte zorlanıyoruz. Hiçbir engelimiz olmadığı halde güçlük çekiyoruz. Orada bir engelli vatandaşımız için daha zor bir durum olacak.  O yollarda biz bedenen sağlıklı insanlar oralarda yürürken zorluk çekiyorsak, engelli vatandaşlarımız neden düşünülmüyor. Engelli vatandaşlar için sarı şeritler yapmışlar. Ama sarı şeritten sağlıklı bir insan giderken ayağı kayıyor ve düşüyor” dedi.

TEŞVİKLER BÖLGESEL OLMALI

Bölgesel teşviklerle verimli sonuçlar elde edileceğini altını çizen Numanoğlu; “Yerel olarak daha farklı çalışmalar yapılabilir.  Kahramanmaraş olarak biz altın sektöründe, tekstil sektöründe, elektrik sektöründe ve daha birçok sektörde iyi durumdayız. Daha teferruatlı, daha güzel desteklerin verilmesini bekliyoruz. Kahramanmaraş’ın daha iyi yerlere gelmesini istiyoruz. Fakat biz tembelliğe alışmışız, hazırcılığa alışmışız.  Teşvikler bölgesel olarak yapılmalı. Daha güzel çalışma yapılmalı. İdareciler, belediye bizden daha iyi bilirler, gençlere önayak olunmalı. Yani gençler hazırcılığı değil, üretmeye yönlendirilmesiyle daha verimli bir nesil bırakacağız. Mesela bir kurs açılmalı gençlerin orada bir sanat sahibi olsun. Bizler üreten toplum olursak her konuda iyi olacağımızı düşünüyorum” söylemlerine yer verdi.

BAYANLARIN ÖNÜ AÇILSIN

Bayanlarında bir takım faaliyetler boy göstermesi gerektiğini  ifade eden Numanoğlu; “Bir yandan da ben sadece bayanlara özel mekanlar açılmasını isterim. Bir kısmında örgü olabilir, bir üretim için farklı sanatlarla uğraşılabilir. Kalabalık, büyük bir yer olsun istiyorum. Belediyemizin birçok mekanı var. Bu mekanlardan bir tanesi değerlendirilebilir mesela. Okuyamayan gençleri toplayıp ücretsiz bir şekilde eğitim verilmeli.   Üretmek lazım bir şeyleri. Zihnimizi çalıştırarak ürettiğimiz zaman çok ciddi şeyler kazanırız. Kadınların nasıl ki sığınma evleri varsa orada onun gibi sadece kadınların bir işle uğraşım, üretim yapmasını sağlamak çok iyi olacaktır. Ama biliyorsunuz ki böyle yerler ücretli oluyor bu yüzdende ücretini karşılayamayacak durumda insanlar var. Mesela bir gün erkekler evinde otursun tüm kadınlar meydanda toplanıp dayanışma içinde kendilerini anlatsınlar. Hep susuyorlar. Dayak, şiddet, giydikleriyle yargılanıyorlar. Nasıl bir toplum olduk anlayamıyorum. Benim iki kızım var ben düşünüyorum, acaba bugün nasıl insanlarla karşılaştı, acaba ne yapıyor, hep kafamda birer soru işareti var. dışardaki karşılaştığı insanların ona karşı zihniyetini bilemiyoruz. Evladına güveniyorsun fakat dışarıya güvenemiyorsun. Ummadığımız insandan ummadığımız hareketler görüyoruz. Geçmişte kızlarınıza sahip çıkın, kızını dövmeyen dizini döver deniyordu. Hiç kimse çıkıp da oğlunu dövmeyen dizini döver demedi. Namus kavramı hep kızların üzerinde oynandı. Oğlunuza sahip çıkın demediler. Bizler kendimizi ifade ettik ama kendini ifade edemeyen birçok insan var. Çok zor durumda olan kadınlar var bunlar desteklenmeli diyoruz ama destekleyen hiç kimse yok” diyerek sözlerini sonlandırdı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.