Ahmet Doğan İlbey

Ahmet Doğan İlbey

Hakk’a tapan Türk milleti

Türkler, Türklüğünü asırlardır İslâm’la idrak ettiği ve soydaşı, ümmetdaşı bütün Müslümanlarla ünsiyeti bu kimlik üzerinden olduğu için;

 

Hüviyetini kavmiyete bağlı değil, İslâm’la vücut bulan medenî, siyasî ve kültürel bir üst kimlik olarak addettiği için;

 

Hiçbir amel ve siyasetinde ırkçı ve kavmiyetçi düşüncelerle varlığını dikte etmediği, kendini bütün İslâmların kardeşliğini tesis etmek ve korumakla mükellef bildiği için;

 

İslâmlaşmış millet hüviyetiyle İ’lâ-yı Kelimetullah’ı yaydığı, uhrevî vazifelerinde olduğu gibi dünyevî muamelat ve siyasetini Müslümanca yaptığı için;

 

Hâlen içinde yaşadığımız bu toprakları bin yıldır Kur’an-ı Kerim üzere vatan yaptığı için;

 

Mehmed Âkif’in vecdli ifadesiyle Hakk’a tapan millettir.

 

Bu ulvî nasip sebebiyledir ki ağyarını mâni, efrâdını câmi bir târifle İslâmlaşınca millet vasfını haiz olan, Alparslan Gâzi Hazretleri ve Âl-i Osman’la “din ü devlet mülk ü millet” anlayışını hayata geçiren, yâni Müslümanla aynı mânaya gelen Türk’üz…   

 

Türk milleti lafzını, amigo ve futbol seyircisi seviyesinde ağzında sakız gibi çiğnemekten, ulusalcı-bâtıl Türkçü çevrelerin yazıp söylediklerini papağan gibi tekrar etmekten başka mârifeti olmayanlara deriz ki,

 

KUR’AN,  HZ. PEYGAMBER VE ÂL-İ OSMAN’SIZ TÜRKLÜK OLMAZ

 

“Türk milleti” derken üç şeyi dimağ ve kalbinizde tutmalısınız: Kur’an, Hz. Peygamber ve Âl-i Osman. Bu üç unsur olmadan Türk milleti olmaz. Bundandır ki biz ne Jöntürk, ne Gençtürk, ne de Atatürkçü-seküler bâtıl Türk’üz...  

 

Kavimler üstü kültürel, medenî ve siyasî bir hüviyet olan Türkler için "bu millet" ifadesini, kasıtlı kullanmayan da dâhil, kullanmamalı. Aşk ve şevkle Türk milleti demelidir.

 

Tabîi ki mensup olduğumuz Türklüğün fikir ve inşa merkezi, bizi dört başı mamur ölçülerimizle temsil etme kabiliyet ve idrakini haiz olmayan Asya Türklüğü değil, Anadolu'dur.

 

Bir daha ifade edelim ki, Alparslan Gâzi Hazretleriyle bütünüyle islâmlaşan, Osman Beyle irfan ve fütüvvet ehli olan, Yavuz Sultan Selim’le Mekke ve Medine'nin hâdimi olan şanlı asırların mayaladığı Türk milletinden olduğumuzu gökle yer arasında her varlık "bildim ve kalbimle kabul ettim" diyecek ve dahi her amel ve fikrimizin yüreğimizden fışkıran İ'lâ-yi Kelimetullah üzere olduğunu gür nâramızdan işitip duyacak.

 

Ötüken'den Semerkand'a, Doğu Türkistan'dan Bosna'ya, Kırım'dan Kerkük'e kadar Türküm diyen herkes, her hecesi din-i İslâm’dan sâdır olan sesimize koşacak, bizim bayrağımız altında toplanacak, bizim inşa ve ihya ettiğimiz Hakk'a tapan Türklükle terkip olacak.

        

Ümmetin ümitle bağlandığı Türk milleti budur…      

-----------------------------------

“Son tüten ocak” için Afrin’de kâfirlerle, yâni ABDPYDPKK ile savaşırken şehid olup cennete uçmağa giden gök ekini gibi gencecik Mehmetçiklere Allah’tan rahmet dilerim.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.