Erdoğan veto etmeseydi, ne olacaktı?

Doğaçev Danışmanlık Sahibi Çevre Mühendisi Ömer Çankaya Termik Santrallerin zararlarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Yayınlanma:
Güncelleme: 09 Aralık 2019 11:34
Erdoğan veto etmeseydi, ne olacaktı?

Çankaya, Afşin-Elbistan Termik Santrali ‘Cumhurbaşkanı kararı veto etmeseydi ve 2 buçuk yıl daha filtresiz kullanılsaydı ne olacaktı?’ başlığı altında önemli değerlendirmelerde bulundu.

Kömür yakıtlı termik santrallerin çevreye olan zararlarına yönelik önemli bilgiler paylaşan Çankaya, uçucu küllerde bulunan maddelerin yağmur ile birlikte yer altı kaynak sularına ve içme sularına karıştığını söyledi. Çankaya; “Kömür yakıtlı termik santrallere odaklanmamızın sebebi olan çevreye olumsuz etkileri; yanma sonucu meydana gelen atıklardan kaynaklanan en geniş yayılımlı çevresel etki (SOx , NOx , CO, CO2 , HF, HCl, Hg, toz salımı, asit yağmurları) olan hava kirliliği; özellikle CO2 olmak üzere sera gazlarının salımından kaynaklanan sera etkisi ve iklim değişikliği; doğadan önemli miktarda su çekimi, (projelendirilmesine bağlı olarak) daha yüksek sıcaklıkta ve kimyasallar içererek doğaya geri verilmesi şeklindeki su kullanımı, kömürün depolanması sırasında içten yanma sonucu oluşan zararlı gazlar, toprak ve yer altı suyu kirliliği; tonlarca cüruf, kül, arıtma çamurları ve alçı taşı, bunların toprağa, suya havaya etkileri; kül kaynaklı radyoaktif kirlilik; uçucu küllerde bulunan ağır metallerin yağmur sularıyla yer altı suyu ve içme suyu kaynaklarına karışmasıdır” dedi.

Elbistan’da sınır değerlerinin aşıldığını belirten Çantyaka; “Hava kirliliğinin değerlendirilmesinde bir diğer önemli faktör, sınır değerlerinin aşıldığı gün sayısı. Günlük sınır değerlerinin yıl içinde kaç kez aşıldığına ilişkin verilere baktığımızda,  Elbistan’da yılın 323 gününde söz konusu sınır değeri aşıldı. Termik santrallerde yapılması ertelenen gerekli düzenlemeler sonucunda çevre sağlığı son derece olumsuz etkilendi, başta Kahramanmaraş olmak üzere bu tesislerin faaliyet gösterdiği Afşin VE Elbistan’da kanser nedeni ile yaşamını yitirenlerin sayısı arttı” ifadelerini kullandı.

Filtresiz baca kullanımı 2.5 yıl daha devam etmiş olsaydı, neler olacaktı?

Tasarı değişikliğindeki gibi 2 buçuk yıl daha filtresiz kullanım devam etseydi neler olacağını değerlendiren Çevre Mühendisi Ömer Çankaya; “2.5 yıl sonra da bu santrallar bu yaptırımları bizim öngörümüze göre yapmayacaklardı. Çünkü bu zamana kadar bu konuda hassas davranılmamıştı, yeterince yaptırım yapılmamıştı. Dolayısıyla havayı, toprağı, suyu kirletmeye devam edeceklerdi. Bu muafiyetin şu anda uzatılmıyor olması bu tesislerin çalışmayacağı anlamına gelmiyor, 1 Ocak tarihi itibari ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu tesisleri denetlemeli ve bu çevresel uyumu olmayan, çevresel mevzuata uygun olmayan bu tesislerin mutlaka durdurulmasının sağlanması gerekiyor. Türkiye’deki Çevre Kanunu ve Mevzuata göre kirleten tesisler zaten çalışamazlar. Bu tesislerin 1 Ocak itibari ile yatırımlarını yapıncaya kadar, Çevre Mevzuatına uyum sağlayıncaya kadar durdurulması gerekiyor. Ne yazık ki şu an OECD (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü) rakamlarına göre ve Türkiye’nin onaylanan rakamlarına göre yılda en az 30 bin insan hava kirliliğinden dolayı hayatını kaybediyor ve eğer durdurulmazsa, bu oranların hızlı bir şekilde arttığını göreceğiz. 3 bine yakın vatandaşın erken ölümle karşı karşıya kalacağını sivil toplum kuruluşlarının yaptığı çalışmalarda görebiliyoruz. Yeraltı suları kirlenecek, şu anda tarım alanlarımızda hala üretilen o besinler içerisinde atıklar, kirli malzemeler ve ağır metaller bulunduğu için ne yazık ki sağlığımızı tehdit etmeye devam ediyor ve bu tehdit bu muafiyet uzatılırsa hızla devam edecek” ifadelerini kullandı.

SANTRALLERE İHTİYAÇ VAR MI?

Yenilenebilir enerji kaynaklarının yaygınlaşması ile kömür santrallerine ihtiyaç kalmayacağını belirten Çanyaka, devam eden açıklamasında şu ifadeleri kullandı; “Çevre Mühendisi olarak biz temiz, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü iklim değişikliği ve iklim kriziyle beraber dünya, kömürlü termik santrallardan ve özellikle kömürden uzak durmaya çalışıyor. Bu anlamda Avrupa’da; İngiltere, Avusturya, Belçika gibi birçok ülke kararlarını verdi hatta Yunanistan dahi kömürlü termik santrallerden uzaklaşacağını 2025-2030 gibi hedefler koydular. Türkiye’nin de yenilebilir temiz enerji kaynaklarına yönelmesi gerekiyor. Bunun için de öncelikli yapılması gereken şey enerji verimliliği, enerji verimliliğini sağladığımız zaman sözünü ettiğimiz termik santralların yüzde 11 oranında elektrik enerjisi sağladığını biliyoruz, bunlara gerek kalmayacak”

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.