Maraş’ın en eski yerleşim yerlerinden biri olan Duraklı Mahallesi Haznedarlı Camii merkezli bir yapılanma ile Dulkadirli Beyliği zamanından kalmadır. 1526 ve 1563 tarihli Tahrir Defterlerinde Hazinedarlu olarak geçmektedir. Alaüddevle Bey’in ileri gelen emirlerinden Ali Ağa’nın babası Haznedar tarafından kurulduğu söylenir. Yine eski Tahrir Defterlerinde Hayriyye diye adlandırılan ve Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa tarafından Mısır’dan getirildikleri söylenen Abdalların ikamet ettiği mahalle de Haznedarlı ile birlikte Duraklı Mahallesi’ne katılmıştır.

Belediye Meclisi’nin 08.03.2000 tarih ve 2/11 nolu kararı ile bölünerek ikiye ayrılmıştır. Bir kısmı Senem Ayşe Mahallesi’ni oluşturmuştur. Mevcut haliyle güney sınırının Fetih Bulvarı ile Zülkadiroğlu Sokak, batı sınırının ise Ali Ulvi Yetişen Bulvarı olarak belirlenmesine karar verilmiştir.

Günümüzde ise kuzeyinde Divanlı Mahallesi ve Senem Ayşe Mahallesi, doğusunda Ballıca Mahallesi ve Aslanbey Mahallesi, güneyinde Şeyh Adil Mahallesi, batısında ise Sakarya Mahallesi yer almaktadır. Haznedarlı Camii, Bayraktar Camii, Arapgirli Camii ve Mıllış Nuri İlköğretim Okulu mahalle sınırları içerisinde yer almaktadırlar.

Mahalleye isim olarak verilen Duraklı, tarihi bir cami ismi olup mahalle de ismini bu camiden almış olmakla birlikte cami Divanlı Mahallesi sınırı içerisindedir. Dulkadirzade Ali Bey tarafından 1806-1807’de yaptırılan cami harabeye dönmüş bir halde iken 1896-1897 ‘de manevi bir işaret ve istihare ile Darende’den gelen Nakşibendi Şeyhi Mehmet Hilmi Efendi ‘nin hayatı incelendiğinde Ali Bey Camiinin nasıl olup da Duraklı Camii’ne dönüştüğünü de anlamak kolaylaşacaktır.

Bu bilgiler ışığında mahalleye isim olan Duraklı’nın Darendelizade Mehmet Hilmi Efendi’nin manevi bir işaret ve istihare ile onca yolculuktan sonra gelip bu metruk camide durması ve cami çevresine yerleşmesi ile ilgili olabileceği söylenebilir.

Ayrıca yine aynı bölgede yer alan ve halkın “Atoğluğu” dediği çeşmelerde şehirden çıkıp doğu köylerine ve bağ bahçelere giden insanların durup atlarını suladığı, kısa bir zaman da olsa dinlendiği bir bölge olması hasebiyle de bu isim verilmiş olabilir.