Çocuk yetiştirmek, bir sanat ve aynı zamanda büyük bir sorumluluktur. Bu sorumluluk, sadece çocuklarımızı değil, toplumumuzun geleceğini de şekillendirir. Bu yüzden Kur’an ve sünnet ışığında çocuk terbiyesi üzerinde düşünmek, sadece bir ebeveyn olarak değil, bir birey olarak da görevimizdir.

Sevgi Dilinin Gücü

Bir gün, bir parkta ağlayan bir çocuğun yanına oturup sessizce onunla konuşmaya başlayan bir babayı izledim. Baba, sakinliğiyle çocuğun gözyaşlarını susturdu ve bir süre sonra kahkahalar yükseldi. Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) de çocuklara yaklaşımı işte tam olarak böyleydi: sevgi dolu ve anlayışlı. O, “Merhamet etmeyene merhamet edilmez.” (Buhârî, Edeb, 18) diyerek bize yol göstermiştir. Her çocuk sevildiğini hissettiğinde, içindeki güven duygusu filizlenir ve hayata karşı daha cesur adımlar atar.

Karakterin İnşası: Küçük Adımlar, Büyük Etkiler

Çocuğun ruhunu beslemek, ona değer verdiğinizi göstermekle başlar. Bir arkadaşımın küçük kızı, her akşam yatmadan önce annesinin “Bugün seni en çok ne mutlu etti?” sorusunu bekler. O sorunun verdiği güvenle günü yeniden gözden geçirir ve o küçük kalbi mutlulukla dolar.Çocuklara özsaygı ve özgüven aşılamak, aslında onların geleceğine yapılmış bir yatırımdır.

Oyun ve Sabırla Eğitimin Büyüsü

Ebeveynliğin çoğu anı sabretmeyi öğrenmekle ilgilidir. Geçenlerde bir alışveriş merkezinde bir baba, iki yaşındaki çocuğunun oyuncak reyonunda yere oturup ağlamasını büyük bir sabırla izledi. Çocuğun sakinleşmesini bekledi ve ardından onun seviyesine eğilip konuşmaya başladı. Bu tablo, bana Peygamberimizin torunlarıyla olan ilişkisini hatırlattı. Namaz sırasında sırtına çıkan torununu düşürmek istemeyerek namazını uzatması (Nesâî, Tatbîk, 80), oyun ve sabırla eğitimin ne kadar etkili olduğunu gösteriyor.

Erken Yaşta Ahlâkî Değerler Aşılamak

Çocuklar, sözlerimizden çok davranışlarımızdan etkilenir. Küçükken, bir komşumuz her sofradan önce çocuklarına besmele çektirirdi. Bu alışkanlık, o çocukların hayatında yerleşmiş bir değer haline geldi. Peygamberimiz’in (s.a.v.), torunlarına besmele öğretmesi gibi (Ebû Dâvûd, Et’ime, 15), her bir değer bir çocuğun ruhuna sevgiyle işlenmelidir.

Hayatın En Güzel Rol Modeli Olmak

Çocukların “Ben de büyüyünce annem/babam gibi olmak istiyorum.” dediğini duymak, bir ebeveyn için hem büyük bir mutluluk hem de büyük bir sorumluluktur. Bir gün bir çocuk, babasına “Sen hiç yalan söyler misin?” diye sormuştu. Babası, o küçücük yüreği kırmamak adına her zaman doğruyu söylemeye özen gösterdiğini belirtmişti. Peygamberimiz (s.a.v.), yalan söylemenin zararını vurgularken, aynı zamanda doğru bir örnek olmanın ne kadar önemli olduğunu bize hatırlatır (Ebû Dâvûd, Edeb, 80).

Son Söz: Çocuğa Bırakılacak En Güzel Miras

Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurur: “Hiçbir baba, çocuğuna güzel terbiyeden daha kıymetli bir miras bırakamaz.” (Tirmizî, Birr, 33). Çocuklarımız, geleceğin teminatıdır. Onlara bırakabileceğimiz en büyük miras, güzel ahlâk ve sevgidir.

Sevgi, sabır ve örneklikle inşa edilen bir çocukluk, ileride karşılık bulacak olan bir emektir. Allah, hepimize bu ulvi görevi en güzel şekilde yerine getirmeyi nasip etsin. Âmin.