Papa’ya seslenmek, sadece bir dinî lidere değil, iki büyük medeniyetin tarihine ve insanlığın ortak vicdanına hitap etmektir. Tarih boyunca Müslümanlarla Hristiyanların yolları, kimi zaman barışın yumuşak ikliminde, çoğunlukla ise çatışmanın sert rüzgârları altında kesişti.

Haçlı Seferleri’nin karanlık dönemlerinde Kudüs’ün sokakları acıyla dolsa da, İslam medeniyeti o günlerde bile adaleti önceleyen, insan onurunu koruyan ve merhameti elden bırakmayan bir duruş sergiledi. Çünkü bizler, nerede olursa olsun, savaşta da barışta da ahlakı önde taşıyan; insanlığa her daim iyilikte ve güzellikte öncülük eden bir mirasın çocuklarıyız.

Ve şimdi, yüzyıllar sonra yeniden aynı coğrafyadayız.

İznik’ten 2025’e Uzanan Gölge

Ciao Papa…

Tarih sizi, sembolik olarak Yeni Bir Haçvari Seyahat ile Türkiye’ye getiriyor. Milâdî 325’te İznik’te başlayan ve saf tevhid inancından ayrılışın simgesi olan yolculuğun gölgesi, bugün 2025’e uzanıyor.

Hristiyanlığın en temel kabulü olan “One Lord, one faith, one baptism — Bir Rab, bir iman, bir vaftiz” ifadesi, aslında fıtratın birliğe olan özlemini yansıtır.

Ancak biz Müslümanlar biliriz ki, bu ifade dahi tam manasıyla hakikati yansıtmaz; çünkü hakikat tektir:

* Rab birdir.

* Din birdir.

* Yol birdir.

Ve o yolun adı Tevhid’dir. O yolun adı İslam’dır.

İslam son dindir; insanlığın özlediği bütün güzellikler onun damarlarında canlı şekilde dolaşmaktadır. Geç kalmadan önce siz görün bunu; ardından da sizi takip eden milyonlara bu hakikatin yolunu açın.

Asıl Davet Buradan Başlıyor

But…

You are all cordially invited to:

ALLAH,

ISLAM,

SHAHADAH.

Bizler, Hz. İsa’ya (a.s.) candan iman eden; onu Allah’ın büyük bir peygamberi olarak gören Müminleriz. Ayrım noktamız, tevhidin saf berraklığını gölgeleyen konsillerde ortaya çıkan teslis doktrinidir. O günden bu ana, bu andan son ana kadar tevhidin yanındayız. Ve bu tebliğ görevimizi, ezelî hakikatin insanlığa bir hatırlatılması olarak görüyoruz.

Bu yüzden çağrımız nettir:

Ey insanlar!

Davetimiz sekiz milyar insanadır: Fellow Dwellers Of The Earth; My Name İs Eight Billion,

* Hidayete,

* Allah’ın rızasına,

* Dünya ve ahiret mutluluğuna,

* Allah için sevmeye ve Allah için duruş göstermeye,

* Resulullah’ın (s.a.v.) izinde yürümeye davettir.

İslam son dindir, hak dindir. Hakikat tektir; sizi Tek’e çağırıyoruz.

Roma’nın Fethi: Bir Şehirden Fazlası

İslam âlimleri, bu müjdeyi çoğu zaman askerî bir fetih olarak değil; kalplerin fethi, hakikatin merkezlere ulaşması, Avrupa’nın tevhidle buluşması şeklinde yorumlamışlardır.

Roma’yı muhakkak bir gün fethedeceğiz. Sizin memleketinizde “Lâ ilâhe illallah, Muhammedün Resûlullah” sözü sokaklarda yankılanacak.

Biz de istiyoruz ki bu fetih hemen olsun, bizlerin ya da evlatlarımızın eliyle olsun. Zulüm dursun, haksızlıklar kalksın, dünya yeniden adaleti tatsın.

Ey Papa…

Sizi, milyonların takip ettiği bir dini lider olarak, İslam’ın nuruna, tevhidin berraklığına, şehadetin ezelî hakikatine davet ediyoruz.

Geliniz, özünüze dönünüz. Duruşunuzu özünüzle birleştiriniz.

Allah nurunu tamamlayacaktır; dışında kalmayınız. Bu İslam nuruna giriniz; Hristiyan dünyasını da bu son dinle, tevhidin aydınlığıyla tanıştırınız.

Gerçek birlik;

Allah’ın birliğinde,

İslam’ın hakikatinde,

şehadetin çağrısındadır.

Davetimiz açıktır. Papa’ya da, bütün insanlığa da.

Ne mutlu hidayet cezbeden yiğitlere. Ne mutlu hidayete erenlere. Mubarek ola!