Batının namus satıcısı namussuzları

Namusu olmayanların kalemlerinde namus aranır mı?

Siyonist ve materyalist batı dünyası hiçbir zaman namuslu olmadılar ki, kalemlerinde, kelamlarında ve yayınlarında namuslu olmaları beklensin. Küresel sömürü düzeninin devamı için, zaman zaman kendi isimleriyle, zaman zaman yerli gibi görünen uşaklarıyla namussuzluk yaptılar İslam topraklarında.

90’larda Irak işgalini, cici çocukların zalim Saddam’ı devirmesi ve mazlum Irak halkına demokrasi armağan etmesi gibi gösteren görüntüleri CNN ve BBC’de yayınlarken, Filistin’de her gün kan ağlayan çocukları ve kadınları terörist gibi gösterip, zavallı(!) İsrailli çocukları korumak gayesiyle o teröristlere(!) atılan bombaları -savunma amacıyla- diye tevil ederken, Arakan’ı –iç mesele- diye anlatırken, Doğu Türkistan’ı -barbar Uygurları ıslah etmeye çalışan Çinlilerin medeniyet çalışması- diye yazarken hep bu namussuz zihin dünyasının tezahürünü gösterdiler.

Gezi kalkışmasında aynıydı amaçları, 15 temmuzda da aynı. Venezuella’da aynı hedef için namussuzluklarını demokrasi havariliğiyle örtmeye kalktılar, Sudan’da, Libya’da, Mısır’da ve Suriye’de aynı demokratlıklarını kan ve gözyaşıyla suladılar hayasızca.

Geçen günlerde BBC Suriye göçmeni bir kadının Türkiye’de yaşadığı sıkıntıları anlatan bir belgesel haber yapıyor ve kadının yokluktan namusunu dahi gözden çıkardığını söyleyerek Türkiye’ye çamur atacak kadar ahlaksızlaşıyor. Ancak yalancının mumu yatsıya kadar dahi yanmıyor. Laleli esnafının haberde yer alan kadını tanıması ve o kadının aslında yıllardır o bölgede dilenen Urfalı bir dilenci olduğunun ortaya çıkması, namussuz batı zihniyetinin çark etmesine neden oluyor. Belgesel yayından kaldırılıyor, ama beyinleri iğfal edilen zavallı batılı izleyici olayın aslını dahi öğrenemiyor.

Biz yapıyoruz, onlar yıkıyor. Biz veriyoruz, onlar alıyor. Biz konuşuyoruz, onlar bombalıyor. Biz seviyoruz, onlar nefret ediyor. Bizim yaptıklarımızı yıkarak tarihten silebileceklerini sanıyorlar ama o yapıların temellerini yok edemiyorlar. Verdiklerimizi alarak yok edebileceklerini sanıyorlar, ama gönülden gönüle oluşan köprüleri yok edemeyeceklerini bilmiyorlar. Bombalarla konuşanları susturabileceklerini sanıyorlar, ancak dil sussa da bir gün yüreklerin o bombaları susturacak kadar coşacağını bilmiyorlar. Nefret ederek ve nefret tohumları ekerek sevgiyi, Allah için sevgiyi, yok edebileceklerini sanıyorlar, ancak Allah’ı ve İslam’ı tanımadıkları için o sevginin ve merhametin -dünya durdukça- kendi nefretlerinden hep üstün olacağını akledemiyorlar.

Surda bir gedik açtık, mukaddes mi mukaddes,

Ey Kahpe rüzgar! Artık ne yandan esersen es…

Küllerinden doğacak İslam Medeniyetini belki ben, siz göremeyiz ama birileri mutlaka görecek ve hamdedecek. Biz de o günlerin hayaliyle çalışalım, çalışalım ve çalışalım…

Allah’a emanet olunuz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.