Zeytinyağı alırken dikkat!

Barak Elektrik ve Zeytinyağı İşletme Yönetim Kurulu Başkanı Fazlı Barak, zeytinyağı alırken dikkat edilmesi gereken unsurlar, fiyat aralığı ve zeytinyağında yapılan hileler konusunda vatandaşlara tavsiye niteliğinde ki bilgileri gazetemize açıkladı.

Yayınlanma:
Güncelleme: 28 Ekim 2019 11:27
Zeytinyağı alırken dikkat!

Birden fazla alanda faaliyet gösterdiklerini ve zeytinyağı fiyatlarında ki artışların olağan bir çizgide olduğunu belirten Barak; “Geçen yıl hasat döneminde 18 litre zeytinyağını 325 TL’ye veriyorken sezon ilerledikçe ve ürün kalitesine göre 350 TL gibi rakamlardan satış görüyor. Takribi yüzde 15 civarında bir artış var. Piyasadaki artışlarla karşılaştırdığımız zaman yüzde 50, yüzde 100’e varan artışlara karşın zeytinyağındaki artışlar yıllık üretici ve tüketici fiyat endeksi ile orantılı bir artış gösteriyor. An itibariyle enflasyon oranı yüzde 20’lerde seyrediyor enflasyon oranlarına endekslendiği zamanda artışlar cüz’i denilebilecek rakamlarda” dedi.

zeytinyagi-alirken-dikkat!1.jpg

Zeytinyağında birçok hile ile karşılaştıklarını, yapılan hileler ve hileleri anlamanın yollarına değinen Barak; “Zeytinyağında hile çok, bazı şeylere çok şahit olduk. Biz özellikle sızma zeytinyağı satıyoruz. Normal zeytinyağının bir üst segmenti. Riviera, yemeklik dediğimiz 3-4 asit bunlar da zeytinyağı fakat birde hilesi var. Zeytinyağının yoğunluğu pamuk yağı ile özdeşleşiyor.  Özdeşleştiğinden dolayı da birebir karışıyor. Ayrıştırma ve belli olma olasılığı olmuyor. Bir Ayçiçek yağı ve mısır özü yağı karıştırdığınız takdirde yoğunluk farkından dolayı belli oluyor fakat pamuk yağında yoğunluk aynı olmasından kaynaklı tamamen ayrıştırılamıyor. Son 3-4 yıldan bu yana da vatandaşlar alternatif test yolları üreterek mağdur olmama çabasına girdi. Zeytinyağına tuz ruhu katılıp karıştırıldığında eğer yağın renginde değişim oluyorsa zeytinyağının hakiki olmadığı anlaşılıyor bu basit yöntemidir. Zeytinyağını kullanıcı bilmesi gerekiyor ve bilinçli tüketici olması gerekiyor. Piyasada birçok kişi tarafından zeytinyağı satılıyor lakin asit değeri 5 ve bu yemekliğinde altı. Zaten bu zeytinyağında asit oranı 10’u bulduğu zaman artık sabunluğa ayırılıyor, fakat sabunluğa ayrılan yağda orijinal zeytinyağı. Birikintisi olmuş toplanmış ya da adam yeşil zeytin yapmış turşuluk satamamış sonradan fabrikada işleme tabii tutarak tekrar zeytinyağına çeviriyor bu da hem asit oranını hem de tadını doğrudan etkiliyor” ifadelerini kullandı.

Kalitenin değişmediğini ancak tadın tüketiciye göre görece gösterdiğini belirten Barak; “Kaliteli zeytinyağı denildiği zamanda testlerle ve bireyin damak tadıyla ilgili göreceler elbette ön planda olmakla birlikte birazda bilinçli tüketici olmakta kaliteli zeytinyağı alırken önem arz ediyor. En önemli ölçütlerden biriside daha en önce zeytinyağı temin edilmeli. Diğer bir üretici ya da satıcı 10-20 lira daha ucuza veriyorsa hemen diğer tarafa yönelim olmamalı veya güvenilir bir üretici tercih edilmeli. Tüketicilerin ne olduğu belirsiz tenekelerinin üzerinde ne bir onay ne de bir patent bilgisi olmayan bir zeytinyağına talip olmaması gerekli. Bugün 18 litre mısırözü yağ bile 200 TL’yi geçiyor. Sıradan bir mısırözü bile 200 lirayken nasıl zeytinyağını 150-200 TL’ye alınabilir. 10 yıldır bu işin içerisindeyiz, bana göre şu zamanlarda en ucuz zeytinyağının maliyeti 300 TL’nin altına inmez. Bu normal yağların maliyet, sızma yağların maliyeti daha da üst rakamlarda” sözlerine yer verdi.

Asit oranlarının zeytinyağında gösterdiği etkilerinde altını çizerken nerelerden nasıl temin edileceği konusunda tavsiyelerde bulunan Barak; “Asit oranı düşürülmüş 0-1 asit arası olan bu da zeytin ağacına göre toplanmasına göre bekleme süresine göre değişmektedir. Toplanması ve bekletilmesi, saklanırken çuvalda ve kasa da saklanması arasında bile farklar doğuruyor. Bu bekleme asit oranını artırıyor. Toplanıp taze çekilirse asit oranı düşük oluyor. Asit oranın düşük olması lezzetini, rengi ve aromasını doğrudan etkiliyor. Asit oranı arttıkça aroma azalır içildiği zaman boğazı yakmaz. Asit oranı düşük olan sızma yağlar içildiği anda boğazı yakar, tadını ve kokusunu hissettirir. Kokusu az içildiği zaman boğazı yakmıyor ise asit oranı 3’ün üzerindedir. Şuan herkes yağcılık yapıyor. Bizim bahçemizin ürünü gibi şeyler söyleniyor. Vatandaşlar sürekli olarak aldıkları yerleri terk etmemeli, gidip üretim tesisinden almalı ya da alacakları yağların tadına ve kokusuna bakması gerekiyor. Kalite değişmez lakin bir insan defa zeytinyağı yiyorsa anlamaz. Her geçen gün zeytinyağına talep artıyor ve ellerinden geldiğince Ayçiçek ve mısırözü yağlarından uzak durması lazım. Tıbben olduğu gibi dinen de yararları belirtiliyor ve tüketildiğinde zamanlar faydalarını fark edeceklerdir” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.