Dernek üyelerinin sıkıntılı bir 2018 yılı geride bıraktıklarını belirten Yeninar; “Sıkıntılarımızın başında ilk sebebimiz iklim değişikliği olarak görüldü. Bu sene Kahramanmaraş’ta aşırı derecede nem artışı vardı, bu yüzden tarhanalarımız iyi kurumadı. Diğer bir sebebimiz ise biz tarhanalık buğdayları Şanlıurfa’dan alıyoruz. Bu yıl aldığımız buğdaylar yağışın çok olması sebebi ile esmer renkte geldi. Bu durumda üreticiye yansındı. Halkımızın tarhana alırken tercihini beyaz tarhanadan yana kullandı” dedi.

DENETLEMELERDE PROBLEM VAR

Denetlemeler konusunda sıkıntılar olduğunu belirten Yeninar, olası bir adaletsizlikten bahsetti. Yeninar; “Bizim denetlemelerimiz Tarım İl Müdürlüğü tarafından yapılmakta. Denetmelerde eğer eksik bir belge bulunursa ceza yazıyorlar. En düşük cezanın maliyeti 9 bin TL’den başlıyor. Bunun yanı sıra bu işi kaçak yapan işletmelerde var. Bu kaçak işletmelerin denetimi zabıta tarafından gerçekleştiriliyor. Ama denetim mekanizmasında büyük adaletsizlik var. Ekonomiye katkıda bulunan bizim Esnaflarımızın Tarım İl Müdürlüğünde en düşük cezası 9 bin TL iken ekonomiye hiç bir şekilde katkısı olmayan merdiven altı dediğimiz işletmeler en yüksek ceza tutarının 102 TL olması arada çok büyük adaletsizlik olduğunu gösteriyor. Bu işi yapan merdiven altı işletmelerin cezası 9 bin TL olması gerekiyor ki caydırıcı olsun. Bu işi yapan merdiven altı işletmeler cezayı ödeyip bir sonraki gün üretime tekrardan devam ediyor. Yeni yılda merdiven altı işletmeleri bitirmek için cezaların arttırılması gerekiyor. Eğer düzen böyle sürerse halkın sağlığıyla oynamaya devam edecekler. Bizim karşımızda haksız rekabet sağlıyorlar. Biz devlete gerekli bütün vergilerimizi ödüyoruz ama merdiven altı işletmenin ne bir kaydı var ne bir vergi levhası mevcut. Düşük maliyetle düşük fiyata tarhana satıyorlar. Buda haksız rekabeti ortaya çıkarıyor” ifadelerini kullandı.

Dernek hakkında da bilgi veren Yeninar şunları söyledi; “Bizim derneğimizin toplamda 110 tane üyesi mevcut. Bunlar 56 tanesi işletme kayıt belgeli diğer 44 üyemizde kaydı olmayan merdiven altı dediğimiz üreticiler. Bu üyelerimizi de bu düzenin içine girmeleri için çalışıyoruz”

SEKTÖRÜN SANAYİLEŞMESİ EKONOMİ İÇİN BÜYÜK KAZANÇTIR

Tarhana üreticiliği sektörünün sanayileşmesinin Kahramanmaraş ekonomisine çok büyük katkı sağlayacağını söyleyen Halit Yeninar; “Bizim sektörümüzün en büyük sorunu planlı projeli bir işletme sahası olmaması. Esnafımızın gidiyor bir yerden arsa alıyor plansız projesiz işletmesini kuruyor ve işe başlıyor. Daha sonra yaptığı işletmeyi yerini düzeltmek için uzun uğraşlar veriyorlar. Esnafımız imar konusunda sıkıntılar yaşıyor. Tarhana işletmeleri belediyemizde apartmanla aynı kategoride yer alıyor. Belediyemiz apartmanlara araç park yeri zorunlu kılıyor. Tarhana işletmecileri de aynı kategoride yer alınca bizdende istiyor. Belediyemizde bizim için bir plan proje yok. Sanayileşmede büyük sıkıntılar yaşıyoruz eğer bu sorunumuz çözüme kavuşursa şehir ekonomisine ciddi anlamda katkı sağlanacaktır. Öncelik olarak sanayileşmemiz gerekiyor. Sanayi şehri olduğumuz zaman şehrimiz tüccarların uğrak yeri haline gelecektir. Diğer bir sorunumuz tarhananın reklamını iyi yapamamamız. İyi bir şekilde çalışırsak tüm dünyaya adını duyurabiliriz. Buda ekonomiye çok büyük katkı haline gelecektir. Diğer bir sorunumuzda yeni yapılacak organize sanayi bölgesinde biz tarhana işletmecilerinin hiçbir şekilde fikirleri alınmadı. Biz biberin tozunda tarhana yapamayız, süt ve süt ürünlerinin kokusu içerisinde tarhana yapamayız. Tarhanacılar için farklı bir üretim alanı düşünülmesi gerekiyor. Rakım şartları bile bizim üretim verimlerimizi etkiliyor. Nem olmaması, rüzgarlı olması ve havasının temiz olması gerekiyor” şeklinde vurgu yaptı.

HERKES MEMLEKET SEVDALISI OLSUN

Kahramanmaraş siyasetine ilişkin de görüşlerini belirten Yeninar açıklamalarının devamında şu sözleri kullandı; “Kimsenin koltuk sevdalısı olmasını istemiyoruz. Herkes memleket sevdası ile hareket etsin. Şu anda dünyanın her bölgesinde savaşlar var. komşu ülkelerimizin hiç birinin bize dostça baktığını düşünmüyorum. Tüm dünya bizi bitirmeye uğraşıyor. Bizim milletvekillerimiz de mecliste birbirlerini yiyorlar. Şu anda bütün bunları kenara bırakıp birlik içerisinde Türkiye’yi belirli bir noktaya taşıma gayreti içerisinde olsunlar. Bütün milletvekilleri kendi şehirlerinin problemlerini çözmek içim mücadele etsin”