Adana yolu üzerinde bulunan Aksu köprüsünden General Hayri Tarhan Kışlası önünden Cezaevi Müdürlüğüne doğru giden yoldur.

Bulvara ismi verilen Kazancızade Sadi Efendi Osmanlı dönemi Meclisi Mebusan üyesi ve Maraş Belediyesi kurucusudur. Ailesi Maraş’ın eski ailelerindendir. Ailenin bilinen ilk kurucusu Abdulgani Efendi’dir. Şıh Süleyman da ailenin ilk bilinen büyüklerindendir. Rusya’nın Kazan şehrinden gelip buraya yerleştikleri söylendiği gibi Türkmenistan’ın kuzeyindeki Kazancılı bölgesinden 16. Yüzyılda gelip yerleştikleri de söylenmektedir.

Kazancızade Sadi Efendi 1840’da Maraş’ta doğdu. 1909’da İstanbul’da vefat etti. Babası Mesut Efendi şehrin en meşhur alimlerinden olup Taş Medrese’de müderris olarak görev yapar. Mesut Efendi’nin şehri işgal eden Mısırlı Mehmet Ali Paşa’nın oğlu İbrahim Paşa ile olan macerası oldukça meşhurdur.

Osmanlı’ya baş kaldırarak Nizip bölgesinde Bayazıtlı Süleyman Paşa’nın kuvvetleri ile harbe tutuşan İbrahim Paşayı “baği” (asi) ilan eden Mesut Efendi’yi harp sonrası ziyaret eden İbrahim Paşa sorar:

Bana baği diyen hoca sen misin?

Mesut Efendi hiç çekinmeden cevap verir Evet benim

İbrahim Paşa Mesut Efendi’nin açık sözlülüğü karşısında susar. Zira haksızdır. Şeran bağidir. Ortada şeri bir neden yokken devletine isyan etmiş ve kan dökmüştür. Mesut Efendi İbrahim Paşa’yı bir bahane ile caminin damına çıkartır ve toprak damın süyüklerinde sohbet ayağından dolaştırır. İbrahim Paşa hocanın niyetini anlayarak sorar:

-Beni damda hasseten süyüklerde, otların üstünde “zalimin bastığı yerde ot bitmez” hükmünce dolaştırıyorsun değil mi?

Hoca yine çekinmeden cevabı yetiştirir:

-Evet seni damda, hasseen süyüklerde dolaştırıyorum ki dam süyüklerinde ot bitmesin. Biten de kurusun.

İbahim Paşa yine olgun davranır. Giderken uşağı ile hocaya bir kese altın gönderir. Hoca bu hediyeyi kabul etmez ve:

-Harp sebebiyle perişan olan aileler var, onlara dağıtsın, der.

Mesut Efendi hac dönüşü Şam’da vefat eder. Sahabeden Bilal-i Habeşi’nin yanına defnedilir.

Sadi Efendi de babası gibi müderristir. Maraş’ta ilk belediye teşkilatını 1870’de kurar ve ilk belediye başkanı olur. 1876’da ilan edilen Meşrutiyet sonrası Meclis-i Mebusan üyesi seçilerek İstanbul’a gider. Mecliste etkin hizmetlerde bulunur. Sultan II. Abdülhamit ile dostluk kurarak onun yakını olur. 1909’da İstanbul’da vefat eder.