Işık; “Değişimin bir bütün olduğu ilkesinden çokça istifade edilmeli”

Özel Açı Anadolu Lisesi Rehber Öğretmeni ve Psikolojik Danışmanı Meryem Işık, velilerin özel okulları tercih ederken dikkat ettikleri unsurlar ve okul öncesi eğitim artırılması gerektiği ile ilgili gazetemize açıklamalar yaptı.

Yayınlanma:
Güncelleme: 30 Temmuz 2019 10:58
Işık; “Değişimin bir bütün olduğu ilkesinden çokça istifade edilmeli”

EĞİTİMDE BAŞARI NASIL SAĞLANIR?

Bizim takip ettiğimiz öğrenci kitlesi ve iş birliği yaptığımız öğretmenlerden yola çıkarak; en önemli husus öğrenciyi tanımaktır. Öğrenciyi tanımak doğru kanalize olma açısından çok önemli ve öğrenciyi tanımaya başlarken çok fonksiyonlu işler yapmak gerekiyor. Özellikle veli, okul ve idare kavramlarını bir saç ayağı gibi düşünürsek hepsini bir arada devamlı beslemek gerekiyor. En önemli unsur iş birliği; Diğer kurumlarda olduğu gibi tek başına ayakta duramayan kurumlardan bir tanesi de kesinlikle eğitim kurumlarıdır. Öğrencinin başarılı olmasını sağlayabilmek için kesinlikle gelişimin bir bütün olduğu ilkesinden çokça istifade etmek gerekiyor. Yani öğrenciler akademik başarılarını takip ederken sosyal becerilerini aksattığımız takdirde bir yerden patlak veriyor ve öğrenci bir yer kadar taşınabiliyor.

ÖZEL OKULLARI İLE KAMU OKULLARI ARASINDAKİ BAŞLICA FARKLAR NELER?

Özel kurum ve devlet okullarını ayıran ana unsur aslında öğretmen kadrosu, öğretmenlerin bir arada çalışabilme duygusu, ekip ruhu. Devlet okullarında bahsettiğim faktörler bireyselleşmiş bir şekilde devam ediyor. Öğretmen dersini anlatıp dersini bitirdikten sonra okulla bütünleşmesi biraz zor oluyor ama özel kurumlarda ekip ruhunu taşıyabilmiş ekip ruhu başarılı olabiliyor. Bizim okulumuzda maksimum 15 kişilik sınıflar var. Ders esnasında dersle ilgili örnek sayısı, derse ait öğrencinin katılım sayısı ve öğrenci başına düşen ders süresi olarak çok daha farklı. Devlet okulunda ortalama 40 kişilik sınıflarda öğretmenin öğrenciye yetişebilme durumu biraz daha kısıtlı kalıyor. Özel okullarda ders esnasında öğrenci ve öğretmen dersi daha aktif bir şekilde beraber yürütebiliyorlar. Devlet okulları ve belediye eşgüdümlü bir şekilde ara ara deneme sınavı yapıyor ama özel okulların yaptığı seri denemeler öğrencileri takip açısından daha etkili olabiliyor.

AÇI ANADOLU LİSESİNİN FARKI NELER?

Açı eğitim kurumları olarak kendimizi tanıtırken bahsettiğimiz bir faktörün altını çizmek istiyorum; okullarda koordinatör anlamında görev yapan rehberlik servisleri çok önemli. Bizim okulumuzun farkı gerçek bir psikolojik danışmanla çalışıyor olması. Bunu özel sektörde ki birçok kurum fazla önemsemeden alan dışı öğretmen arkadaşlarla desteklemeye çalışıyorlar ama özellikle buradan tavsiye etmek istiyorum. Öğrencilerinizi özel kurumlara yazdırmadan önce öğretmen kadrosuna çok fazla dikkat etmeleri gerekiyor ve bizim öğretmenlerimiz kurumsal bir şekilde her biri daha önce başka şehirlerde kurumsal tecrübelerinden dolayı bizimle çalışmaya başlıyorlar. Yani tecrübe anlamında diğer kurumlardan çok farklı olduğumuzu düşünüyorum. Branş bazında iyi öğretmenlerle çalışmamız bizim diğer bir ayırt edici farklılıklarımızdan bir tanesi. Toplamda takip ettiğimiz öğrencileri, öğretmen kadromuzun koçluk yapabileceği bir şekilde eğitim-öğretim hayatımızı gerçekleştiriyoruz.

KAHRAMANMARAŞ’IN EĞİTİM KALİTESİ NASIL BİR ÜST BASAMAĞA İLERLER?

Kahramanmaraş’ta özellikle ihtiyaç duyulan kademelerden bir tanesi anaokulu ile ilgili ve bu şehrin yerleşim planıyla da bağlantılı bir şekilde değişiyor. Özellikle Onikişubat bölgesinde çok fazla yoğunlaşmış anaokullarımız var ama Dulkadiroğlu bölgemizde sayı daha az. Şuan bayan arkadaşların çalışma hayatına atılmasıyla beraber çok yoğun bir şekilde anaokulu ihtiyacı doğdu. Şehrin eğitimine okul öncesinden başlamak gerektiğini düşünüyorum ve son kademe olarak da lise düzeyinde ki okulların iyi beslenmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü YKS ülke çapında ve şuan meslekle ilgili ciddi bir tercih dönemi de yakın. Ciddi soru işaretleri olan bir dönem içerisindeyiz. Lise düzeyinde ki öğrencinin eğitimine ve okul öncesi eğitime daha fazla yatırım yapılması taraftarıyım. Lise deki öğrenciler YKS sınavıyla beraber mesleklere yerleşiyorlar ve ÖSYM’nin açıkladığı 7 tane meslek alanından bahsediliyor. Günceli yakalayabilmemiz adına lisede doğru yönlendirme, etkin bir rehberlik yapılırsa şehrin eğitim ve öğretimine daha fazla katkı sağlayacaktır. 

VELİ ÖZEL OKULLARI TERCİH EDERKEN BEKLENTİLERİ NELER?

İlk etapta not kaygısı ile karşılaşıyoruz. Öğrencilerinin devlet okulunda notlarının düşük olduğunu özel okula geçtiği takdirde okuldan gelecek yerleştirme puanının daha fazla olacağını düşünerek veliler özel okulları tercih ediyor. Velilerin büyük bir kısmı da çocuklarının devlet okulu sınıf mevcudu sayısının fazla olmasından, az grupla daha fazla öğrencimle ilgilenilsin mantığıyla özel okulla yerleştirmeye çalışıyor. Artık okulların ciddi anlamda akademik başarısını değil sosyal faaliyetlerini takip ediyorlar özellikle sosyal medya hesaplarından çok etkileniyorlar. Okulun özel etkinlik sayısı ne kadar fazlaysa sosyal platformlarda ne kadar ön plana çıkmışsa veliler öğrencilerini aynı sosyaliteden beslenmesi açısından o okulu tercih edip yerleştirmeye çalışıyor. Bizde yaptığımız çalışmaların çoğunu sosyal medya aracılığıyla duyurmaya çalışıyoruz çünkü veliler tarafından bu faktörlere çok fazla dikkat ediliyor.

SINAV SİSTEMİ İLE İLGİLİ GÖRÜŞLERİNİZ NELER?

YKS sınav sisteminin şuan üçüncüsü gerçekleştirildi. Her yıl sınav sisteminin değişmesiyle beraber esasında değişmeyen bir tek şeyin öğrencilerin yarıştırılıyor olması ve soru sayılarının küçük yada büyük çaplı değişiyor olması. Eleştiri anlamında söyleyeceğim şeyler arasında okulda verilen müfredat özellikle devlet okullarında verilen müfredat sınav sistemini bazen karşılayamayabiliyor. Çünkü sınav sisteminde çıkan sorular kurgu işleme dökmesi gereken sorularken okulda ki sorular kavrama ve bilme düzeyinde kalabiliyor. Yani sınav uygulama düzeyinde ki soruları yoklarken okulda anlatılan müfredat kavrama düzeyinde ki sorulara karşılık verebiliyor. Bölümler bazında özellikle yükseköğretim kurumlarına geçiş sınavına girdikten sonra öğrencini gelecekte kendisi iş bulurken zorlayan bölümlerin kontenjanlarının değiştirilmesi gerekiyor. Çünkü öğrenci o kontenjana yerleşip mezun olduktan sonra iş konusunda bitirdiği bölümle alakalı iş sahibi olamayabiliyor. Öğrenci kendi mezun olduğu bölümden işini yapamaması kendi akranları için kötü model oluyor.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.