Tarihçi Yazar Armağan: “Türkiye’nin bağımsız bir eğitim modeline ihtiyacı var”

Tarihe yön veren birçok kitaba imza atan, Derin Tarih Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Armağan, Türkiye gündeminin ana problemi olarak görülen Eğitim Sistemiyle ilgili Diriliş Haber Gazetesine önemli açıklamalarda bulundu.

Yayınlanma:
Güncelleme: 30 Ekim 2017 09:50
Tarihçi Yazar Armağan: “Türkiye’nin bağımsız bir eğitim modeline ihtiyacı var”

Türkiye’nin bağımsız bir eğitim modeline ihtiyacı olduğunu vurgulayan Armağan, ‘Sarsıntıda olan eğitim modelimizi kurtarmanın tek yolu Bağımsız, Kaliteli ve Nitelikli yeni bir eğitim modelidir.’ Dedi.

Eğitim sistemi ile sürekli oynamanın Devletin kalbi ve beyniyle oynamak olduğunun altını çizen Armağan, Okullardaki ahlaki yozlaşmanın da önüne geçilmesi gerektiğini belirtti.

Armağan: “Geçmiş dönemlerdeki imparatorlukların ulus devletine dönüşme sürecini izlediğimizde bu süreçler yıkıcı ve tahrip edici süreçler olarak hafızalara kazınmıştır. Aydın insan kırımı Türkiye’yi belli dönemlerde zora sokmuştur. Türkiye’de rejimi değiştirmek kaydıyla değerli olan insanları değersiz, Değersiz olan insanları da bir gecede değerli hale getirmiştir.

tarihci-yazar-armagan2.jpg

Bir medrese de müderris olan insan ertesi gün işsiz kalırken, Yurt dışında ortaokul düzeyinde okuyan bir kişi bir anda kendisini eğitim sisteminin üst noktalarında buldu. Bu süreçlerde Harf İnkılabı, İdamlar ve benzeri yıldırma politikaları ile asıl eğitim politikamız değişerek o zamanki tebaayı farklı bir mizanpaja farklı bir dünyaya sürükledi. Şuanda hala bir sarsıntının içerisinde olduğumuz kabul etmemiz gerekiyor. İmla kılavuzumuz iptal edildi, Bir Kurumun imla kılavuzunu iptal etmesi ile o ülkede kültür hayatı veya eğitim hayatından bahsedilebilir mi. Osmanlı 600 yıl bir kelimeyi nasıl yazıyorsa 600 sene sonunda aynı yazıyor, Biz imla kılavuzumuzu kullanamaz hale geldik ve düzgün yazı yazamayan bir toplum haline geldik.

Ben üniversitede öğrencilerime ödevler verdiğimde bana gelen ödev sonuçlarının yüzde seksenlik bir kısmı çöp olarak değerlendirebileceğimiz konu dışı ve asıl anlamı anlamamış gereksiz bilgi içeren cevaplar.

Bugün bu okullardan bir Mustafa Kemal’in, Bir Necip Fazıl’ın çıkma ihtimali var mı?, Geldiğimiz noktada milyonlarca eğitim gören insanlar var bunları ne kadar çağdaş dünyaya servis edebileceğimiz nitelikte eğitim veriyoruz orası tartışılır. Bu konuda başarısız olduğumuz kanaatindeyim.

İki de bir sistem değişiyor, Üniversite sınav sistemi değişiyor, Ortaöğretim sınav sistemi değişiyor sürekli değişen ve bir türlü rayına oturmayan bir eğitim sisteminden bahsediyoruz.

Eğitim sistemiyle sürekli oynarsanız Devletinizin kalbi ve beyniyle oynamış olursunuz. Şu anda özel eğitim veren kurumlar haricinde İmam Hatiplerden mezun olan gençlerin diğer gençlere oranla daha kaliteli eğitim gördükleri ve bireysel anlamda daha başarılı olduklarını görebiliriz.

Ahlaki bozulma çok derinlere işlemiş durumda, Sadece kız erkek ilişkisi düzeyinde değil birçok problemi meşru görme, Haram ve helal konularının tam ayırt edilmemesi ve üstlerinin örtülmesi, Yanlış olan konuların doğru olarak anlatılması ve benzeri problemlerle günümüze kadar geldik.”

tarihci-yazar-armagan1.jpg

OSMANLI MODELİ EĞİTİM SİSTEMİNİ BENİMSEMELİYİZ

Osmanlı İmparatorluğunu 600 yıl ayakta tutan en önemli faktörün eğitim sistemi olduğunu belirten Armağan, Batıya empozeli bir eğitim sisteminin Türkiye’yi sürekli geriye götüreceğini söyledi.

Armağan, açıklamalarına şu şekilde devam etti:

“Osmanlı Eğitim sistemini nasıl düzeyinde ve rayında tutmuştu bunu örnek alarak yeni bir eğitim modeli geliştirmemiz gerekiyor. Fakat batıya empozeli bir eğitim sistemi bizi ancak geriye götürebilir.

Bir dava açıldı bize (Derin Tarih ile ilgili) Mahkeme başkanı bana bu belgeyi neden sansürlemeden yayınladın niye sansürlemedin diye sordu. Ben de hâkime karşı ‘Kanun insanları dürüst olmayı teşvik eder, Hile hurda yapmamaya teşvik eder, bu kanun beni ahlaksızlığa teşvik ediyor. Sansürle ve değiştirerek yayınlama kanunu beni ahlaksız olmaya teşvik ediyor. Böyle kanun olur mu?’ dedim. Bu dönemde ayıya dayı denme mevzusu ön planda olduğu için bizde buna boyun eğmediğimiz için sürekli şikayet ediliyoruz. Kahramanmaraş’ın müdafaasında Kılıç Ali’nin kaçtığını hepimiz biliyoruz. Yazılan hatıralar ortada bunu söylemeyeceksin, Kılıç Ali şöyle yardım etti böyle yardım etti diyeceksin. Bizim işimiz tarihi düzgün anlatmak ve edindirmektir. Ahlaksızlık bulaşıcıdır, Sen yalan söylediğinde diğer doğru bildiğin şeyleri de yanlış anlatmaya başlarsın. Ahlak meselesi benimsememiz ve eğitim hayatımızın merkezine ahlakı koymamız gerekiyor.”

KAYNAK: Maraştanhaber

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.