Tercih yaparken yetenek öncelikli olmalıdır

RA Pozitif Danışmanlık Kurucu Müdürü Alparslan Yurtsever, sınav sonuçlarının açıklanmasının ardından öğrenci ailelerin tercih telaşının daha doğru ve olumlu sonuçlar elde edilmesi için ailelere tavsiyelerde bulundu.

Tercih yapılırken başarı sırasının önemli olduğunun ve tercihte başarısı sırasının bir kriter olduğunu ifade eden Alparslan Yurtsever; “Doğru tercih için ilk yapmamız gereken öğrencinin sınav sonucunda ki başarı sırasına bakması gerekiyor. Başarı sırasına göre tercihler yapıyoruz. Bazen bize puana göre mi yoksa başarı sırasına göre mi tercih yapalım şeklinde sorular geliyor burada kesin olan başarı sırasıdır. Her yıl katsayıların farklılaşmasıyla puanlar değişebiliyor fakat başarı sırası sabit kalmaktadır. Ösym’nin tercih kılavuzlarında ki başarı sıralamasını dikkate alarak tercihlerimiz yapmamız daha uygun olmaktadır. Buradaki sorulara şu şekilde de cevap verebiliriz; ana belirleyici olan sadece başarı sırası değil çünkü başarı sırası tercih yaparken bir kriter. Ana belirleyici olan kriter ise kişinin tercih edeceği mesleğe karşı duyduğu ilgi ve sevgisidir. Eğer konuyla ilgiliyse mesleği seviyorsa puanı düşük olsa da başarı sırası istediği düzeyde olmasa da yeteneğine uygun olan ilgi alanını tercih etmesini tavsiye ediyoruz. Üniversite eğitimi sürecinden zevk alması ve severek öğrenmesi gerekiyor. Mesleği icra ederken de severek, gönülden icra etmesi lazım. Bunun birçok örneği var; tıp fakültesinde eğitimini tamamladıktan sonra mesleğine başlıyor sonrasında zevk almadığı için sanata ya da başka alanlara yöneliyor. İlgi kişinin bilgisinin kaynağıdır. İlgilendiği dalla bilgilenirken zevk alarak bilgilenmektedir. Kendini sürekli o konuda bilgilendirmek ve güncellenmektedir” dedi.

EKMEĞİ FIRINDAN ETİ KASAPTAN ALACAKSIN

Tercih yapılırken mutlaka bir profesyonelden yardım alınması gerektiğini vurgulayan Yurtsever; “Öğrenciler üniversite ve bölüm tercihi yapar iken yetenek ve ilgilerini dikkate alarak tercihlerini yapmalılar. Yeteneğine uygun mesleği tercih etmeli, yeteneğine uygun işe yönelmeli. Şu an ülke olarak yaşadığımız en önemli sıkıntılardan birisi sadece öğrenci alanında değil iş hayatında da yönetici atamasında da görüyoruz. Liyakat ve yetenekli insanı ilgilendiği dal ile ilgili bir konuma yerleştirmiyor isek yaptığı iş bir süre sonra birey için ıstırap haline gelebiliyor. Yaşanan sıkıntıları da iş ortamındaki çalışanına, ailesine yansıtıyor ve huzursuzluk zincirleme devam ediyor. Nasıl ki bir insanın yeteneğine uygun bir iş yapmıyor ve mesleğini icra etmemesi bir huzursuzluk ortamı oluşmasını sağlıyorsa öğrenci içinde aynı durumlar geçerlidir. Kendine uygun ve ilgi duyduğu bir üniversiteyi tercih etmemişse orada hevesle bir başlangıç olmasına rağmen yarıda kesilen bir eğitim hayatı görüyoruz. Türkiye’nin en gözde okullarında tıp fakültesi okuyan bir öğrencini tahsilini yarıda keserek eğitimini bitiriyor. Tabi bizler çocukların dilinden anlıyoruz profesyonel olarak. Başarısızlıkla sonuçlanan tercihlerin altında yatan temel sebep anlattığımız unsurlardır. Şu an tercih dönemindeyiz, çok sevdiğim bir söz vardır “Ekmeği fırından eti kasaptan alacaksın” öğrencilerimiz ve velilerimizde tercih safhasında işin uzmanlarından destek almalarını tavsiye ediyorum. Türkiye’de tercih konusunda işin Psikolojik Danışma ve Rehberlik uzmanlarıdır. Okullar ve eğitim kurumlarında ki Psikolojik Danışmanlar ve Rehber öğretmenlerden bilgi ve destek almalarını tavsiye ediyorum” ifadelerini kullandı.

ÇEVRESEL FAKTÖRLERDEN ETKİLENİLMEMELİ

Tercihler yapılırken dış etkenlerden etkilenilmemesi gerektiğinin altını çizen Yurtsever; “Tercih dönemimde ailenin ya da çevredeki bir kişinin işin ehli olmadan tercihlerde yönlendirme yapması öğrencinin eğitim hayatında olumsuzluklara sebep olabilmektedir. Tercih konusunda uzmanlardan destek alınması gerekiyor bu kişiler anneler ya da babalar değildir, iyi bir eğitim almış abi değildir ya da bir meslek erbabı değildir. Bir doktorla mesleğin nasıl olduğunu inceliklerini tartışabilirsin, üniversitede tahsil sürecinin nasıl işlediğini, tahsil sonrası mesleği icra ederken neler yaşadığını konuşabilirsin. Onun özelliğine göre zihinde bir yer edinir. Fakat doktor söyledi diye doktorluğu tercih etmek yanlış olacaktır. Baba ve annenin söylemleriyle de tercihlerde yönelim doğru olmayacaktır. Buradaki temel unsur öğrencinin yeteneğidir. Öğrenci hangi alanda yetenekli ve neye ilgi duyuyor ise belirleyici unsurdur öğrencinin fikirleridir. Profesyonel destek almakta fayda var. İlgi ve Yetenek testi yapılıp hangi alanda yetenekli olduğu tespit edildikten sonra Yeteneklerinin ve ilginin temelini konuşmak gerekiyor” dedi.

ÜÇ ANA DEĞİŞKEN YETENEK, İLGİ VE DEĞER

Yönlendirmelerin ilgi, yetenek ve değer değişkenlerine göre yapılması gerektiğini söyleyen Yurtsever; “Üç değişken vardır; Yetenek, ilgi ve değer. Yetenek kalıtsaldır değişmez, ilgi hoşlantıdır onu yapmak bize haz verir, değer de toplumun ona biçtiği değeri ona içselleştirme halidir. Biz tam tersini uygulayarak yetenekten hareket etmemiz gerekirken değerden başlıyoruz. Toplum için değerli, önemli ve anlam ifade eden bölümleri öğrencilere dayatılıyor ama yeteneğe uygun mu denmiyor. Öncelikle yeteneğine uygun mu, sonra o işi icra ederken haz alır mı, o mesleğe verdiği değer nedir. Örneğin; anne babanın yönlendirmesiyle öğrenci tıp fakültesini kazanıyor, tıp fakültesini bitirir bitirmez cerrah olmasının ardından hastaları ticari bir meta olarak görmeye başlıyor. Onun için değer anlamı çok para kazanıp güzel bir hayat sürmek olmamalı. Doktorluk insanlığa faydalı olmak mantığıyla tercih konusu olmalı. Aile tercih döneminde istediği bölümü dikte ederken, çok para kazanır kısa sürede refah bir yaşam sürersin diyerek yönlendiriyorlar” dedi.

PROFESYONEL YARDIM SONRASI DAHA DOĞRU KARARLAR VERİLİYOR

Profesyonelden alınan yardım sonrasında verilen kararların daha kesin ve doğru olduğuna vurgu yapan Yurtsever; “Profesyonel koçluk ve danışmanlık hizmeti veriyoruz. Tercih döneminde de ayrıca tercih danışmanlığına yoğunlaşıyoruz. Bizim verdiğimiz hizmet alanı olarak tabi ki tercih danışmanlığı süreci zor. Anne ve babanın kafasında belirli bir fikirle geliniyor. Öğrencide sessizliğe çekiliyor veya ciddi bir direniş gösteriyor, biz öğrenciyle bir ya da iki seans çalışırken aileyi öğrenciye yaklaştırabiliyoruz. Fakat çevresel faktörler bizim verdiğimiz değişim engellenmeye çalışabiliyor. Bir lise öğrencisi babası ortalama 45-50 yaşlarında. Bu yaş düzeylerinde ki bir insanın bu zaman kadar olan algı ve yargısını değiştirmek çok kolay değil. Onun yerine lise ve üniversiteye hazırlanan öğrencilere öğrenci koçluğu yaparken veli ve öğrenci tarafından 12 boyunca nakış nakış işliyoruz. 12 ay sonunda veli, öğrencisi nereye istiyorsa gitsin diyebiliyor. Ülke bazında ciddi bir sıralama yapmış ülke çapında başarılı okullarda tıp fakülteleri kazanabilir ama çocuğun istediği bölüme gitmesini daha makul görüyorlar. Son dakikada gelen veli ve öğrenciye tercih danışmanlığı yaparken zorlanırken, bir yıl içerisinde koçluk yaptığımız öğrenciler ve veliler daha doğru kararlar veriyor” ifadelerine yer veri.

Bu kritik dönem içerisinde uzmanlardan destek alınması gerektiği vurgusunu yapan Yurtsever; “Bu dönem gerçekten kritik bir dönem artık son 10 günün içerisindeyiz. Bu süre zarfı içerisinde tercihlerini yaparken işin uzmanların destek almaları gerektiğini tavsiye ediyorum. Rehber öğretmenler ve Psikolojik danışmanlar ile diyaloga geçilmesi gerektiğine inanıyorum. Yine özel danışmanlık hizmeti alacaklarsa çocuklarına bir yetenek testi yaptırmaları, kişilik testi yaptırmaları, testlerin sonucu olarak öğrencinin özelliklerine göre tercihlerde yönlendirme yapmalarını tavsiye ediyorum ve çocuğu önemsemeleri bundan sonraki yaşam sürecinde öğrencilerinin artık bir çocuk olmadığını bir erişkin bir genç olduğunu bilmeleri gerekiyor” diyerek sözlerini sonlandırdı.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Eğitim Haberleri