Sıra beklerden çalınan paradan banka sorumlu

Yargıtay, sıra beklerken çalınan paradan bankanın sorumlu olduğuna hükmetti.

Bir bankanın Erdemli Şubesi'nde 30 Eylül 2013 tarihinde meydana gelen olayda, hesabına para yatırmak için sıra bekleyen bir müşterinin cebinde bulunan 3 bin 800 lirası kimliği belirsiz kişi tarafından çalındı.

Bankanın gerekli güvenlik tedbirlerini almaması sebebiyle sorumluluğu bulunduğunu ileri süren müşteri, Erdemli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne 3 bin 800 liranın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ilgili bankadan tahsil talebiyle tazminat davası açtı.

Mahkemede savunma yapan banka avukatı ise meydana gelen olay sebebiyle müvekkilinin herhangi bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını iddia edip, davanın reddini istedi. Savunma, toplanılan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve bütün dosya kapsamına göre kararını veren mahkeme, olaya dair Erdemli Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturma yürüttüğüne dikkat çekti.

Mahkeme, davalının objektif özen yükümlülüğünü yerine getirdiğini, gerekli tüm tedbirleri aldığını, bu sebeple meydana gelen olayda davalıdan kaynaklanan herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verdi. Kararı davacı temyiz edince devreye giren Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, emsal bir karara imza attı.

Bankaların diğer tacirlere nazaran bütün hukuki ilişkilerinde daha yüksek özen borcu altında olduğuna dikkat çeken Yargıtay 11. Hukuk Dairesi şu açıklamayı yaptı:

"Davacının parasının, davalı bankanın sorumluluk alanı içerisinde çalınması sebebiyle davalının gerekli güvenlik tedbirlerini yeterince aldığından söz edilemeyeceğinden, mahkemenin bu konuda aksi yöndeki kabulü doğru bulunmamaktadır. Kaldı ki, davalının henüz sözleşme kurulmadan önce de sözleşme hazırlığı aşamasında, akdinin malını koruma yükümlülüğü mevcuttur. Bu itibarla, mahkemece kural olarak, davalı bankanın sorumlu olduğu kabul edilip, davacının da zararın doğumunda kusuru bulunup bulunmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak, sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. Davacının temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Ekonomi Haberleri