Kazım Karabekir Caddesi Adını Nereden Almıştır?

Kahramanmaraş’ın Onikişubat İlçesinde yer alan Kazım Karabekir Caddesi hakkında merak edilenler

Batıda Karamanlı Mahallesi ile sınır çizgisini oluşturur. Harmandaoğlu Caddesini Şekerdere Bulvarına bağlar ve Devecili Camiine kadar uzanır.

Caddeye ismi verilen Kazım Karabekir Osmanlı’nın son dönem büyük paşalarından ve cumhuriyetimizin kurucularındandır. 1882 yılında İstanbul’da doğdu. Mehmed Emin Paşa’nın oğludur. İlköğrenimini İstanbul, Van, Harput ve Mekke ‘de tamamladıktan sonra, 1896’da İstanbul Fatih Askeri Rüştiyesi ‘ni, 1899 ‘da Kuleli Askeri İdadisi’ni, 1902 ‘de Harbiye Mektebi’ni ve 1905’te de Erkan-ı Harbiye Mektebi ‘ni bitirerek yüzbaşı rütbesiyle ordusuyla katıldı.

İki yıllık kıta stajını Manastır’da yaptı. İttihat ve Terakki’nin Manastır Örgütünün kurulmasına katıldı. 1907’de kolağası (önyüzbaşı) rütbesi alarak İstanbul Harbiye Mektebi öğretmen vekilliğine atandı. İttihat ve Terakki İstanbul örgütünün kurulmasında görev aldı. II. Meşrutiyet’ten sonra Edirne’de II. Ordu 3 Fıkra (tümen) erkan-ı harpliğine (kurmaylığına) atandı. 31 Mart 1909 ayaklanmasında Hareket Ordusu’nda görev aldı. 1910 Arnavutluk Ayaklanmasının bastırılması harekatında çalıştı.

14 Nisan 1912 ‘de binbaşılığa yükseldi. Balkan Savaşı’nda Trakya sınır komiseri olarak görev yaptı. 1914’te kaymakam (yarbay) rütbesiyle Birinci Kuvve-i Seferiye komutanlığıyla İran ve ötesi harekatıyla görevlendirildi.

Bir süre sonra İstanbul Kartal’da 14. Fırka komutanlığına atandı ve Çanakkale’ye gönderildi. Kerevizdere’de Fransızlar’a karşı savaştıktan sonra miralaylığa (albay) yükseldi.

Buradan, İstanbul’da I. Ordu Erkan-ı Harbiye Başkanlığına, sonra Galiçya’ya gitti. Ordunun ve ardından Mareşal Von der Goltz’un Erkan-ı Harbiye Başkanlığına atanarak Irak’a gitti.

1916’da Kutü’l- Amare’yi kuşatan 18. Kolordu komutanlığına getirildi ve burayı aldıktan sonra Irak’ta İngilizler’le çarpıştı. 1917’de Diyarbakır’daki 2. Kolordu komutanlığına getirildi ve Van, Bitlis, Elaziz (Elazığ) cephelerindeki II. Ordu komutanlığına vekalet etti.

1918’de Erzincan ve Erzurum ‘u Ermeniler’den ve Ruslar’dan geri aldı. Ardından Sarıkamış, Kars ve Gümrü kalelerini ve Karakilise’yi (Karaköse) kurtardı. Aynı yıl mirliva (tümgeneral) oldu. Mondros Mütarekesi sırasında sadrazam olan Ahmed İzzet Paşa’nın erkan-ı harbiye-i umumiye reisliği (genelkurmay başkanlığı) önerisini kabul etmeyerek Anadolu’da görev almak istedi.

Önce Tekirdağ’daki 14. Kolordu komutanlığına, ardından da Erzurum’daki 15. Kolordu komutanlığına atandı. Hazırlıkları yapılan Erzurum Kongresi’nin toplanmasında önemli rol oynadı.

Maraşlının Fransızlara karşı vermiş olduğu milli mücadeleyi destekleyici telgraflar yazarak moral destek verdi. Maraş’ın düşmandan kurtulmasının hemen akabinde gönderdiği telgrafta “Maraş KAHRAMANLARININ İslamlara has olan celadet ve fedakarlıkları neticesinde sevgili bayrağımız yine Maraş üzerinde dalgalandığını haber almakla bütün kolordum büyük sevinç duymaktadır. Öldünüz akat İslamlığı (Türklüğü) öldürmediniz. Tarih-i milimize kanınızla ve hayatınızla emsalsiz bir menkıbe-i celadet yazdınız. Maraşlıların ve sizin alıntılarınızdan öper, Kolordumun hissiyat-ı samimanesini arz eylerim” der.

Maraş’a ve Maraşlıya duyduğu sevginin bir nişanesi olarak da görev yaptığı Erzurum’un Belediye bahçesine “Maraş Bahçesi”, ılıca kaplıcalarının en güzel yerine “Maraş Ilıcası”, meydanlarından birine de “Maraş Meydanı” adlarını verdi.

Kurtuluş Savaşı’nda Edirne milletvekilliği ve Doğu cephesi komutanlığı yaptı.

Ermenilerin eline geçen Sarıkamış, Kars ve Gümrü kalelerini geri alarak 15 Kasım 1920’de Ermeni ordusunu kesin olarak yendi. Ermeni hükümetiyle Ankara hükümeti adına Gümrü Antlaşması’nı imzaladı.

Kars’ın alınmasıyla ferikliğe (korgeneral) yükseldi. Rus Sovyet Sosyalist Federe Cumhuriyeti ve Kafkasya hükümetleriyle Kars Antlaşması görüşmelerini yürüttü. Kurtuluş Savaşı’nın bitiminden sonra I. Ordu müfettişliğine atandı.

1923’te İstanbul milletvekili oldu. 1924’te, TBMM ‘deki Dörtler Grubu’nu destekledi. Ardından askerlikten ayrılarak Halk Fırkası’ndan istifa etti.

17 Kasım 1924’te kurulan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın başkanlığına seçildi. Parti 3 Haziran 1925’te Şeyh Sait Ayaklanması nedeniyle kapatıldı. Mustafa Kemal Paşa’ya karşı yapılan İzmir Suikastı ile ilgili görülerek bazı partililerle birlikte yargılandıysa da beraat etti.

Siyasi yaşamına on iki yıllık aradan sonra, 6 Ocak 1939’da İstanbul milletvekili olarak devam etti. 1946’da TBMM başkanlığına seçildi. Bu görevde iken Maraş’ın düşman işgalinden kurtuluşunun 27. Yıldönümü etkinliklerine katılmak üzere 1947 yılı Şubatında Maraş’a geldi ve büyük bir merasimle karşılandı. 26 Ocak 1948’de vefat etti.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

İlgili Haberler

Harun Doğan Caddesi Adını Nereden Almıştır?
Şeyh Edebali Bulvarı Adını Nereden Almıştır?
Köle Hafız Bulvarı Adını Nereden Almıştır?

Kültür Sanat Haberleri