Belediye Meclisi’nin 08.03.2000 tarih ve 2/11 nolu kararı ile Hakkı Kısakürek Caddesi’nin ismi Afşin Bey Caddesi olarak değiştirilmiştir.
Sait Zarifoğlu Bulvarı’nı Ali Sezal Bulvarı’na bağlar, mahallenin ortasından geçerek ikiye böler.
Caddeye ismi verilen Afşin Bey, Selçuklu kumandanlarındandır. Doğumu, yetişmesi ve ölümü hakkında kaynaklarda fazla bilgiye rastlanmaktadır. Horasanlı bir Türkmen ailesinden olduğu bilinmektedir. Afşin Bey, 1016-1021 seneleri arasında Çağrı Bey kumandasında batıya yapılan seferlere katıldı. 1064’te Emir Gümüştigin ile birlikte Anadolu’da gaza ile görevlendirildi. 1067’de Malatya’da Bizans ordusunu yenen Afşin Bey, Kayseri’ye kadar ilerledi. 1068’de önce Tiflis’i arkasından Kars ve Ani’yi fethetti. Akıncıların bir kısmını da Trabzon yakınlarına yollayarak oradaki Gürcülerin Müslüman olmalarını sağladı. Bu durum Bizans İmparatorluğu’nu dehşete sokar. Ve bunun üzerine dünyanın en büyük ordularından biriyle Anadolu’daki yeni başlamış Türk fetihlerini durdurmak ve Türkleri ortadan kaldırmak için bir Bizans ordusu meydana getirerek sefer hazırlıklarına İstanbul’dan başlanır. Hazırlanan bu orduda Bizanslılardan başka Oğuz ve Peçenek Türkleri, Normanlar, Frenkler, Almanlar, İskandinav’lar ve daha birçok milletlerden oluşan paralı askerler vardır.
Romen Diyojen zeki ve cesaretli bir hükümdar olarak Bizans ordusunun başında bulunmaktadır. Kayseri önlerinde Bizans ordusundan geri çekilmek zorunda kalan Türk akıncıları Malatya’da Ermeni General Fileteros’un yönetimindeki Bizans ordusunu imha ettiler. Bu sırada Sultan Alparslan Mısır seferi hazırlıkları içerisinde olup, toplamış olduğu ordu ile önce Halep’i, Kilikya’yı ve daha sonra da Mısır’ı fethetmek üzere 1070 yılında Azerbaycan üzerinden Van Gölü havzasından sefere karar verir. Aynı yılda Bizans ordularının başkomutanı General Komnahos, Afşin Bey’in yönetimindeki 10.000 kişilik akıncı Türk ordusuna feci bir şekilde yenilerek geri çekilmek zorunda kalır.
Daha sonra Alparslan, Afşin Bey’i kendisine karşı isyan eden Erbasan’ı takip için vazifelendirdi. Anadolu’yu iyi bilen Afşin Bey, akıncılarını toplayarak hızla Derbend’e hareket etti. Afşin Bey’in üzerlerine geldiğini duyan Erbasan, Mihail ile anlaşarak İstanbul’a doğru kaçtı. Kendisini takip eden Afşin Bey, Denizli yakınında Honaz’ı fethetti. Boğaziçi’ne kadar geldi ve pek çok ganimetle geri dönüldü.
Afşin Bey, 1071’de Malazgirt Zaferi’ne de katıldı ve büyük hizmetleri oldu. Alparslan Malazgirt Savaşı’nı kazandıktan sonra başkomutan Afşin Bey ile arası biraz bozulur. Daha sonra Afşin Bey, bir miktar askerle hakanından ayrılır. Maraş, Birecik, Pazarcık, Urfa, Antep ve Hatay’ı zapteder. Epeyce bir müddet Antep’te kalır. Daha sonra hakanı Alparslan ile barışır. Bu zaptettiği yerleri, hakanına hediye etmiştir.
Gazalarda şöhret kazanıp, Anadolu’nun Türk yurdu olması ve İslamlaşması için çok hizmet eden Afşin Bey, Sultan Alparslan’dan sonra Melikşah’ın maiyetine girdi. 1075’de Anadolu’dan Halep’e gitti. Oradaki asilerin cezalandırılmasında vezife aldı. Afşin Bey’in daha sonraki hayatının nasıl geçirdiği belli değildir.