Hüseyin Yılmaz

Hüseyin Yılmaz

GÜZEL İNSAN NASIL OLUR?

1.    Hakkındabilgi sahibi olmadığı şeyi aktarmaz, hakkında bilgi sahibi olmadığı şeyinardınadüşmez, hakkında bilgi sahibi olmadığı şeyi istemez.

 

Al-iİmrân Suresi/66. Haydi siz, hakkında (az) birbilginiz olan şeyde tartıştınız (diyelim,

peki)niçin hiçbir bilginiz olmayan hususta tartışıyorsunuz? Halbuki (her şeyi) Allah

bilir, siz bilemezsiniz.

 

Hûd Suresi/46. (Allah)buyurdu ki: “Ey Nuh! O (oğlun, inanmayıp âsî olduğundan)

seninailenden değildir. Doğrusu o(nun yaptığı), iyi bir iş değildir. O halde, bilgin

olmayanşeyi benden isteme! Doğrusu ben, sana cahillerden olmamanı öğütlerim.” 1.

***

 

2.   Kendi doğrularını başkalarınazorla kabul ettirmeye çalışmaz, en güzel şekilde öğüt verir.

 

Nahl Suresi/90. Muhakkakki Allah adaleti, iyiliği ve yakınlığı olana (özellikle akrabaya

muhtaçoldukları şeyleri) vermeyi emreder; ahlâksızlığı/hayâsızlığı, fenâlığı,

zulmü/azgınlığıyasaklar. İyice anlayıp tutasınız diye size (böylece) öğüt verir2

1 Âyet-i kerîmede görülüyor ki, evlat bile olsa, yakınakrabalar Allah’a ve O’ndan gelen vahye inanmıyorlarsa

artıkaileden sayılmaz. Nitekim Bedir gazvesinde birçok sahâbî, İslâm’ın vemüslümanların karşısına dikilen babaları,

oğullarıve yakınlarıyla savaşmışlardır.

2 İbnü’l-Esîr, III, 189.

 

Bakara Suresi/259. Yahut o kimseyi3 (görmedin mi) ki, (binalarının)duvarları, (çöken)

çatılarınınüzerine yıkılmış olan bir kasabaya uğradı da, (kendi kendisine): “Allah bunu

(böyleharap bir yeri), ölümünden sonra nasıl diriltecek?” dedi. Bunun üzerine Allahda

onu,yüz yıl ölü bıraktıktan sonra diriltti. “Ne kadar (ölü vaziyette) kaldın?”dedi. O da:

“Birgün veya bir günün birazı kadar kaldım.” dedi. (Allah:) “Hayır yüz yıl kaldın,işte

yiyeceğineve içeceğine bak, bozulmamış. Bir de eşeğine bak; (onun kemikleri kalmış.

Böyleyapmamız) seni, insanlara ibret belgesi kılmamız içindir. Şimdi o kemiklerebak,

onlarınasıl yerli yerine getirip sonra ona et giydiriyoruz.” dedi. O, (merkep dirilipde

eskihalini alarak) kendisine apaçık belli olunca, şöyle dedi: “Artık biliyorum kiAllah,

şüphesizher şeye kâdirdir” 4.

***

 

3.    Doğruyuyapmak için destekçi beklemez.

 

En'âm Suresi/90. Onlar(o peygamberler), Allah‟ın doğru yola eriştirdiği kimselerdir. O

halde(Resûlüm! Sen de) onların (o tevhid esasına dayalı) yoluna uy ve de ki: “Ben

(peygamberlikvazifeme karşılık) sizden hiçbir mükâfat istemiyorum. O (Kur‟an) bütün

âlemlere(uyulması gereken) bir „irşad ve uyarı‟dır.”

3 Meşhur kavle göre Hz. Üzeyr'dir. (Elmalılı, I, 884)

4 Üzeyr (a.s.), Kudüs’ün, M.Ö. 586 yılında Buhtunnasrtarafından tahrip edilmesinden yıllar sonra,

götürüldüğüBâbil esaretinden kaçıp tekrar geldiğinde, “Bu yıkılıp ölmüş şehir, tekrareskisi gibi nasıl yapılıp

dirilecek?”demişti.

 

 

4.    İyive güzel şeylerin yayılmasını arzu eder.

 

Âliİmrân Suresi/110. (Ey Muhammed ümmeti! Dîninizsayesinde) siz, insanların iyiliği

içinçıkarılmış en hayırlı bir ümmetsiniz. (Çünkü) iyiliği emreder, kötülüğe engelolur ve

Allah‟a(hakkıyla) inanırsınız. Eğer Ehl-i Kitab (yahudi ve hıristiyanlar)da (sizin gibi)

imanetmiş olsalardı, elbette onlar için hayırlı olurdu. (Gerçi) onlardan bir kısmıiman

etmişlerdir.(Fakat) onların pek çoğu (dinden) sapmış kimselerdir.

 

Âliİmrân Suresi/113. (Onların) hepsi bir değildir.Ehl-iKitab içlerinden artık (müslüman

olup)„Allah‟ın emirlerini tutan‟5 gecevakitlerinde Allah‟ınâyetlerini okuyan ve secde

edenlervardır.

***

 

5.    İyiliğiengellemez, önünü açar.

 

Bakara Suresi/177. (Eyibadet edenler!) İyi ve erdemli olmak (yalnızca) yüzlerinizi doğu

vebatı tarafına çevirmeniz değildir.6 Fakatiyi ve erdemli (muttakî) kişi; Allah‟a, âhiret

gününe,meleklere, Kitab‟a (Kur‟an‟a) ve peygamberlere inanıp malı(nı), sevgisine

rağmen(Allah rızası için) akrabaya, yetimlere, yoksullara ve yolda/sokakta kalmışlara,

dilenenlereve boyunduruk altında bulunanlara (kurtulmaları için) veren, namazı

dosdoğrukılan, zekâtı veren, ahitleştiği zaman sözlerini yerine getiren, sıkıntıda,

hastalıktave savaşın şiddetlendiği anda sabredendir. İşte (imanlarında, yaptığı iyilik ve

taatta)doğru olanlar onlardır. Ve takvâya erenler de onlardır.

5 Âyetteki “kâime” kelimesine “Allah’ın emirlerini tutan”mânası verilmiştir.

6 Önceki hıristiyanlar, doğuya; Medine ve çevresindekiyahudiler ise kuzeybatıya düflenBeyt-i Makdis’e

yüzlerinidönerek ibadet ediyorlardı. Müslümanlar da Kâbe’den önce Beyt-i Makdis’e veyauygun gelen cihete dönüp

ibadetediyorlardı. Burada gerek böyle, gerek namazda selam verirken yüzü doğu vebatıya çevirmek de

kastedilmektedir.

***

 

6.    Aslaümitsizliğe düşmez; metin ve sabırlıdır.

 

Hicr Suresi/55. “Sanagerçeği müjdeledik, artık ümit kesenlerden olma!” dediler.

 

Bakara Suresi/45. (Eymüslümanlar!) Sabır ve namazla (Allah‟dan) yardım isteyin.

Şüphesizbu (şekilde yardım istemek Allah‟a) gönülden saygı duyanlardan başkasına

zor ve ağırgelir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.